Kayboluşa duyduğum öfkeyi ilk kez hissetmiyorum, zaman içinde iten onca şeyin aslında hiçbir zaman kaybolmadığını görüyorum, kendileri orada olmasa da kapladıkları alanın boşluğu olduğu gibi duruyor, bu da bir oluş, bir tür varlık. Bunu kavrar kavramaz parmaklarım dalların ince uçlarına dönüşüyor, kollarımdan meyve veriyorum, bedenimden her şeyin anlamı dökülüyor