Kitaba başlayalı bir hayli zaman oldu yorucu, hızlı, yıpratıcı bir süreç içerisinde denk geldi bu kitap bana ve aslında ne kadar güzel bir zamanda geldiğini kitabın satırları arasında kaybolurken farkettim. Kitap beni kendimle yüzleşmeye öyle bir zorladı ki olduğumu sandığım insandan çok uzakmışım onu anladım.“Farketmez cevabı hayır diyemeyenlerin yedek cümlesidir” diye bi satır okuduğumda farkettim, meğer ne çok “Farketmez“ cümlesi kuruyormuşum kendime ne büyük haksızlıklar ediyormuşum. Hayır diyememenin ne büyük zararları varmış kişiliğime. Her satırda kendimi sorgularken yine beni çok tesiri altına alan şu cümleye rastladım; “Varlık ve benlik sınırı, hayır diyebilen ne istediğini ve ne istemediğini iyi bilenlerin inşa edebildiği, yaşam kalitesini attıran güçlü ve özel bir alandır”… Ne istediğimi ve ne istemediğimi bilmediğimi anladığım şu zamandan sonra, bu kitabın son satırlarını okurken öğrenmiş olmayı istediğimi biliyorum şimdilik. Bu kitap beni daha ilk cümlelerinden itibaren fazlaca etkiledi, çok keyifli bir yolculuk içerisindeyim. Okumayı planlayan herkese şiddetle tavsiye edebilirim.