En Eski Hayır! Diyebilmeli İnsan kitaplarını, en eski Hayır! Diyebilmeli İnsan sözleri ve alıntılarını, en eski Hayır! Diyebilmeli İnsan yazarlarını, en eski Hayır! Diyebilmeli İnsan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Günlük meseleler hakkında gazete yazılarından derlenen bir kitap. Gazete okur gibi okumuştum. Alev Alatlı fikirlerinin güzellikleri ile karşılaştığım ilk kitaplardan biri.
Kişisel gelişme, hemen her alanda mükemmelliyeti hedeflemelidir. Fizikî, zihnî ve ahlakî güçlerin, "Halka hizmet, Hakk'a hizmettir" düsturu doğrultusunda geliştirilmesi, akıl kadar beden ve gönlün de eğitilmesini gerektirir.
Aslolan hakkın helal edilmesi olmalıdır. Aslolan helalleşmek olmalıdır.
Helalleşmek mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalıdır.
Keza iflas eden kardeşinizin haraç meraç satışa çıkarılan evini satın almanız yasal hakkınız olabilir ama helal değildir.
İmar ruhsatı olan bir müteahhit şehrin ufkuna tecavüz ederken yasal olarak suçsuzdur ama yaptığı iş helal değildir.
Yeni ve çok daha ucuz bir enerji türünün pazara/piyasaya girmesini önlemek üzere üretim haklarını satın alıp sümen altı eden bir petrol şirketi de, yasal olarak suçsuzdur; ama yaptığı iş, helal değildir.
Keza raf ömrünü uzatmak için ekmeğin hamuruna kanserojen madde katan gıda üreticisi, formülü ambalajın üstünde yazdığı sürece suçsuzdur; ama helal değildir.
Bir kalem darbesiyle atar ergenleri sokağa döken yazar, alevler afakı sardığında suç mahallinde değilse, olayları evinden izliyorsa, suçsuz sayılacaktır; ama helal değildir.
21.yüzyılın en yaman toplumsal projesi; "helâl olanı, yasal olanla örtüştürmek olsa gerektir."
Kadim değerlerle rabıtası zedelenen özgürlüklerin şerden yana bükülmelerini önlemenin yollarını bulmak zorundayız.
Yasaların tanıdığı haklardan insanlık veya Allah adına feragat etmenin garipsenmeyeceği bir yeni düzen, dünya yaratmak zorundayız.
Tarihin bize öğrettiği bir şey var: İster en mükemmel yönetim sistemini, ister ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmiş olsun; bir medeniyetin sevgi ve nefs terbiyesi dumura uğramış, manevi enerjisi tükenmişse; o medeniyeti ne Birleşmiş Milletlerin tüzüğü, ne Helsinki beyannamesi, ne AİHM mevzuatı, ne de en üstün silâhlar kurtarabilir..."
"Yabancılaşma" yani kişinin benliğinden uzaklaştığı,kendisinin kendine "yabancı" hale geldiği ,kendi benliğini "öteki" olarak algıladığı ölümcül süreç.