Ayşe Şasa Kitabı

Hayret Perdesini Temaşa

Serdar Arslan

Hayret Perdesini Temaşa Gönderileri

Hayret Perdesini Temaşa kitaplarını, Hayret Perdesini Temaşa sözleri ve alıntılarını, Hayret Perdesini Temaşa yazarlarını, Hayret Perdesini Temaşa yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ayşe Şasa
"Hayatım boyunca ailede bana büyük bir şefkat gösteren tek insan anneannem. Bir gece hasta olmuşum. Hıçkıra hıçkıra ağlarken, Schwester Katie hiçbir müdahalede bulunmuyor; annem ve babam, vazifelendirdikleri mürebbiyelerine tam bir itimatla odama bile girmiyorlar. İşte o an bir Osmanlı hanımefendisi olan anneannem, babamın üzerine yürüyor ve 'Avni bey, sizi mahkemeye vereceğim, bu çocuğa zulmediyorsunuz!' diye isyan ediyor. Zavallı anneannem daima büyük bir esef duymuş benim bu yabancı mürebbiyelere teslim edilmemden. Annem yıllar sonra itiraf etti, anneannem annemi 'Çocuğunuzu bu ecnebilerin eline böyle kayıtsız şartsız bırakmayın!' diye çok ikaz etmiş."
Sayfa 133 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Mesut Uçakan
Ayşe Hanım, sadece eşyanın hakikati için değil, ciddi manada sinema kültürü ve estetiği için de fikir sancısı çeken bir değer... Sinemadaki hakikat arayışını irfanî sinema kavramıyla karşılardı yazılarında... Bazıları hâlâ millî sinema, beyaz sinema gibi şablon lakırdılarla gündem tutmaya çalışa dursun, o bu milletin değerlerine sahip çıkan içi dolu, sahici kavramlarla kurardı sinemasını. İrfan kavramını seçmesi bile samimiyetinin, ihlâsının göstergesidir. Ama bu kavram popüler olmadı tabii. Olmadı, ama ne gam! İlle de bir akım ismi bulmak değil onun meselesi. Onun meselesi, bu ülkenin sinemacısıyım, diye ortaya çıkan gençlere, bu ülkenin medeniyet hamurunu yoğuran irfan adamı olma duygusunu yaşatabilmekti.
Sayfa 113 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“İman, ibadet, tevekkül, sabır, kanaat ve manevi bir tavır yoksa; insanın dünyada işi zor!”
Tarık Tufan; Ayşe Şasa
Delirerek hakikate vasıl olmak. Aklı kaybetmek, sonra bulmak sonra bile isteye tekrar vazgeçmek. Varoluş zincirinin paramparça olduğu bir zamanda İbni Arabi'nin kulağına fısıldadığı sır, Ayşe Şasa'yı o delilik ülkesinde başıboş dolaşırken elinden tutup hakikat derdine maşuk etti... Ayşe Şasa sustu. Bütün sancıları, yaraları, acıları, dünyada bırakıp dünyada iken ateşinde yandığı hakikatin ferahlatıcı gölgesine, gürül gürül akan nehirlerine ulaştı. Ayşe ablanın hayatı bir büyük hakikati ikrar etmekti; İnna lillahi ve innâ ileyhi raciûn..
Sayfa 310Kitabı okudu
Para, mevki, şöhret... Modern toplumda insanlar bu putların yaydığı sihir alanına sokulabildiği, bu putlara yakın olabildiği oranda başarılı sayılıyor. Bu başarı anlayışı insanın asıl varoluş gerçeği açısından da bakıldığında oldukça hazin ve sefil bir görünüm arz ediyor. Bizim geleneksel medeniyet anlayışımızda insanı eşref-i mahlûkât yapan, üstün ve değerli yapan putlardan arınmış olmaktır.
Sayfa 252Kitabı okudu
Ayşe Şasa'nın Engin Deniz Akarlı'ya Yazdığı Mektuplar
Ben sırtımı inancıma dayamış biriyim. Bu inanç beni çoğaltıyor, çoğaltıyor, çoğaltıyor. Düşünmeyen, düşünemeyen Seküler adına da düşünmek sorumluluğu, bu ağır yük, geçirdiğin bunca şeye rağmen beni ürkütmüyor... İnanca bağlandığımdan beri zaman ve mekan kavramı değişti... Her ikisi de sonsuza uzanıyor. Bir de ibadet insanı arıtıyor, güçlendiriyor, sürekli ek enerji sağlıyor...
Sayfa 187Kitabı okudu
Reklam
49 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.