İnsanın, bir kitabı okurken sayfa sayfa ruh hali değişebilir fakat genel bir kanısı, ruh hali olur. Bu kitap boyunca hissettiğim duygunun tam karşılığı; teessür, oldu. Çiftlikteki zavallı hayvanlara mı üzüleyim, saflıklarına, güçsüzlüklerine mi üzüleyim, yoksa halihazırda kendi domuzlarımıza kanmaktan, inanmaktan, kendi domuzlarımızı kendi ellerimizle, kendi başımıza musallat ettiğimize mi yanayım, bilemedim. Bütün bunlar bende teessüre yol açtı. Napoleon denilen domuzu da illa ki herkes birisine benzetmiştir, ben de benzettim ama ismi şimdilik herkesçe tahmin edilmiş olmasına karşın, bende mahfuzdur.
Fakat Napoleon değil esas tehlikeli olan, kesinlikle; Squealer. Yani Gobbels. Yani, bugünkü x kişi, y kişi. Propaganda bakanı. Yazmak istediğim o kadar şey var ki, özet geçmeye gönlüm el vermiyor. "Keşke hayvanlar biraz uyanık olabilselerdi" diye kızarken buldum kendimi ama, kim bilir hangi domuza sesimi çıkaramadım bugüne kadar. Bu, beni kendime karşı susturan şey oldu.
Boxer, seni hayatımın sonuna kadar özleyeceğim.