Bütün kitaplar eşittir; ama bazı kitaplar öbürlerinden daha eşittir.
Gerçek adı Eric Arthur olan George Orwell'den yine olağanüstü güzelliğe sahip kinaye yeteneğini konuşturduğu bir kitap.
Ömer Zülfü'nün "Her iktidar öldürür, kimi daha az kimi daha çok." lafını yinelemeden duramayacağım.
Hayvan Çiftliği, insan yahut hayvan farketmeksizin yönetimin tam anlamıyla tek ele verildiği takdirde baskının ve adaletsizliğin mutlak olduğunu bir kez daha kanıtlamış. Çiftlikteki hayvanlar sahibi bulunan çiftlik beyine karşı birer devrim gerçekleştirmiş ve çiftliği ele geçirmişlerdir. " Özgürlük" olarak adlandırdıkları bu mucize uzun sürmemiş. Onlara lider, yoldaş olan domuz efendileri Napoleon, yavaş yavaş insanlara benzemiş ve özgürlük adı altında yine esir kılmış gücünün yettiği her hayvanı. Başlarda eşit bir ortam ve eşit hayvanlar iken yönetimi ele aldıkça eşitlik adına ne varsa yok etmiş ve baskıcı rejimini çok açık ve somut bir halde gözler önüne sermiştir.
Napoleon'un tam anlamıyla Stalin'i temsil ettiğini ve kitabın asıl amacının Stalin döneminin özetini hayvanlar üzerinden anlatmak olduğunu hepimiz kavramış bulunmaktayız. Bu yüzdendir ki kitabın alt başlığı "Bir Peri Masalı" olsa dahi çocuklara okunacak türden birer masal olmadığı aşinadır. Politik bir eser olmasının yanı sıra özgürlüğün tanımını arayan ve özgür olmak isteyen her bireyin mutlaka okuması gereken bir kitap.
Eric Arthur'a bana bu güzelliği tattırdığı için teşekkürlerimi iletiyor, okuyacak olan bütün okurlara şimdiden bol düşünmeli ve keyifli okumalar diliyorum...
