Hayvan Çiftliği
George OrwellNewest Hayvan Çiftliği Reviews
You can find Newest Hayvan Çiftliği quotes, newest Hayvan Çiftliği book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Başlarken, kitabı bu kadar severek okuyacağımı hiç düşünmemiştim. O kadar sürükleyiciydi ki nasıl bittiğini bile anlamadım. Evet, çocukluğumdan beri kafamı kurcalayan sorulara yanıt buldum bu kitapta. Hayvanlar da insanlar gibi konuşsa ne olur, insanlar gibi düşünse ne olur, insanların yetenekleri hayvanlarda da olsa ne olur? Okuduklarıma dayanarak söylüyorum, görülen o ki korkunç bir kaos olur. Yine de düşünüyorum da, hiçbir hayvan insan kadar tehlikeli ve kötü olamaz. Neticede kitaptaki hayvanlar da insanları örnek alarak kötü oldular...
Özgürlük duygusu sadece insana mi mahsustur? Ya da özgürlüğün gerçek bir tanımı var midir ?
Hayvan çiftliği George Orwellin 1945 yılında yayımlanan fabl türü romanidir. Fabl türü roman kavramı ilginç gelebilir fakat okuduğunuz fablardan daha uzun ve siyasal nüyanslar taşıdığına bakınca roman kavramı çokta garip gelmiyor. Yazar eserde iktidarın ezici gücünden, yeryüzünde yaşayan bütün canlıların hak ve özgürlüklere saldıran insanlardan bahsediyor. Hiç düşündünüz mü eğer birgun hayvanlar haklarını arayacak olsaydi neler olurdu. Kitapta bu olay örgüsü ile okuyucuyu kendi içine çekiyor.
hayvanların gözünden insanlar, hayvanlaşan insanlar,
insanlaşan hayvanlar...
Asla değişmeyen sey ise diktatörlük, baskı, başa geçmiş olmanin ezici üslubu tarih boyunca tekerrür eden yönetim şekli bu yönüyle kitabi zamansız olarak tanımlayabiliriz
Okunacak listesinize ekleyebilirsiniz
George orwel'ın komünizm eleştirisi olarak kaleme aldığı bu kitapta güzel mesajlar ve tebaanın bölümleri arasında ki çatışmaların kaynaklığı hakkında bize mesajlarla dolu bir hikaye var.Halkın hükümetle ilişkileri ve hükümetin halka bakışının nasıl süreç içerisindeki değişimi ve sonunda yine onların yıkmak istediği sistemin pipoluları yerine geçtiğini anlatıyor.Evet yemek emekle olur ama herkes eşit çalışmadığında ve daha az çalışan daha çok yediğinde kardeşlik biter kalleşlik başlamış olur.
Taht kavgası
Selam dostlar
Size sayfa sayısı az ama içeriği çok büyük bir romanla geldim. Şuan için bu romanı neden bu kadar geç okuduğumun vermiş olduğu üzüntüyü yaşıyorum. Nedenini siz de okuyunca anlayacağınıza şüphem yok. Romanın içeriğine gelince, insanların kendilerini köle yapmalarından bıkan hayvanlar isyan eder ve insanlardan çiftliği savaşarak alırlar. Artık bütün hayvalar özgürdür ve insanlar onların düşmanıdır. Kanatlı hayvalar hariç iki ayaklılar düşman, dört ayaklılar dost kabul edilir ve bu hergün bağıra bağıra söylenir. Insanların yaptıkları her hareket artık hayvanlar için yasaktır. Çiftliğin en akıllısı domuzlardır ve bütün hayvanlar domuzlar ne derse ne plan kurarsa uygularlar. Önce bütün hayvanlar eşit olsada bazı domuzlar arasında artık koltuk kavgası çıkar. Peki bütün hayvanlar eşit kalmaya devam edecekler mi? Düşman olan insanlar ve dost olan hayvanlar arasında neler yaşanacak? Hayvanlar bu düzeni nasıl benimseyecek? Düzen hakkında olumsuz konuşanlara ne olacak? Unutulmaya yüz tutmuş o ilkeler nelerdi? Ben okudum beğendim sizlerin de beğeneceğini umuyorum...
Dikkat !!! Bu paylaşacağım ama paylaşmadan da durmayacağım yazı spoiler içeriyor...
"Sizin uğraşmak zorunda olduğunuz alt tabaka hayvanlarınız varsa bizim de alt tabaka insanlarımız var! "
Çok acı ve bana adaletsiz gelen bu sözü üzülerek paylaşmak istedim...
Hayvan Çiftliği
Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kötü davranışa maruz kalır, çiftlik sahibi tarafından zulüm görürler adeta ,emeklerini sömüren çiftlik sahibini domuzların planıyla devirip, yönetimi ele geçirirler. Amaç; eşit ve daha iyi koşullarda yaşayabilmektir. Başta her şey iyi gider. Her hayvan gücünün yettiği kadar çalışır, güçsüz ve zayıflar korunur. Zamanla domuzlar yeni yasalar koyar ve üstünlüğü ele geçirirler. Sözde bunları onların iyilikleri için yaptıklarını söylerler. Eşit bir hayat için başkaldırmış olan hayvanlar için bir şey değişmez. Domuzlar yönetici, diğer hayvanlar yine işçi muamelesi görür.
Hayvan Çiftliği aslında hayvanlar üzerinden diktatörlere, eşitsizliğe , adaletsizliğe bir eleştiridir. Yazar öyle başarılı betimlemeler yapmışki kendiniz yaşıyor ve kahramanların hayvanlar olduğunu unutuyorsunuz.
Okumakta çok geç kaldığımı düşinüyorum
Bir çiftlikte olan hayvanların sahipleri tarafından köleymiş gibi çalıştırılmaları ve üstüne üstlük ölmeyecekleri kadar karınlarını doyurmalarından bahsediyor. Velhasıl, doğamızdaki kötülükleri apaçık yüzümüze vurduğu için gayet değerli, okunulması gerekilen bir kitap diye düşünüyorum. Resimli ve az sayfadan oluşan bir kitap ve bu yüzden çocuk kitabı gibi görünebilir ama kesinlikle değil.
İyi okumalar :))