Bu dünyada bir başına bir insanın kendisinin ve evrenin var oluşu üzerine sorduğu sorular, cevap ve anlam arayışı temalı, İslâm Felsefesini anlamak adına çok faydalı bir eser. Doğunun ilk romanı olması bile okunmasına kâfi sebeptir bana göre. İlk aşamada kendine yeteri kadarı ile yaşamayı, etrafındakileri yok saymayıp, onlara yardım etmenin erdemini, hayvan, bitki, nehir, toprak tüm doğanın yaşam hakkına saygı duymayı telkin eden bakış açısı ile Hay ilk minimalist, ilk çevreciler arasında anılması gereken bir kitap karakteri olabilir. Ama işin sonunda her şeyi 9. yy biliminin elverdiğince Kuran’da yazdığı şekli ile açıklıyor oluşu kitabı benim anlam çizgimin dışına taşırıyor ki bu da 21.yy da yaşayan bir mühendis için doğal netice. En nihayetinde bu tarz tüm öğretilerin “EY fakirler bakmayın bu dünyadaki sefaletinize, bir bilseniz öte tarafta yaradan size ne şölenler hazırlamış “ masalı ile milleti uyutma aracı olduğu fikrindeydim.