Haz İlkesinin Ötesinde

Sigmund Freud

Haz İlkesinin Ötesinde Gönderileri

Haz İlkesinin Ötesinde kitaplarını, Haz İlkesinin Ötesinde sözleri ve alıntılarını, Haz İlkesinin Ötesinde yazarlarını, Haz İlkesinin Ötesinde yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öte yandan, eğer bilinçdışı iseler, bilinç- dışı süreçlerin, işlevine her zaman bilinçlilik olgusunun refakat ettiği bir sistem içinde nasıl varolabildiklerini açıklama göreviyle karşı karşıya kalırız. Böylelikle bilinçli olmayı özgün bir sisteme bağlayan varsayımımızla hiçbir şeyi değiştirmemiş ve hiçbir şey kazanmamış oluruz. Bu ise, zorunlu bir çıkarsama olmasa da, bizi bilinçliliğin ve geride bir bellek izi bırakmanın aynı sistem içinde birbirleriyle bağ- daşmaz olacakları varsayımına götürür. O zaman diyebiliriz ki Bi sis- teminde uyarı süreci bilinçlidir ama hiçbir kalıcı iz bırakmaz; ancak uyarı daha içerdeki sistemlere aktarıldığında, buralarda iz bırakır.
Biliyoruz ki haz ilkesi ruhsal aygıtın birincil çalışma yöntemine uygundur; fakat kendini koruma bakış açısından organizmanın dış dünyanın güçlüklerine karşı koyabilme- sine en başından itibaren uygunsuz, hatta çok da tehlikelidir. Benin kendini koruma dürtülerinin etkisi altında haz ilkesi, haz kazanma amacını elden bırakmadan doyumun ertelenmesi, kimi doyum ola- naklarından vazgeçilmesi ve bir süre hoşnutsuzluğa katlanmak gibi uzun ve dolambaçlı yollardan hazzı sağlayan ve gücünü gösteren gerçeklik ilkesi ile yer değiştirir. Haz ilkesi zor "eğitilebilir" olan cin- sel dürtülerin işleyiş yöntemi olarak kalmayı uzun süre sürdürür ve gerek cinsel dürtülerden gerekse benin içinden başlayarak, bütün or- ganizmanın zararına yol açarak gerçeklik ilkesini alt etmeyi sıklıkla başarır.
Reklam
Bir insan kendi saldırganlığını ne kadar kontrol ederse, idealinin kendi benine karşı saldırganlık eğilimi de o denli yükselir...
Uçarak ulaşamadığımıza topallayarak ulaşmamız gerekir.
Sayfa 92 - Tutku
İdeal baba figürü "Tanrı", her şeye kadir ve varlığın koruyucusu imajıyla çocukça isteklerin izdüşümü haline geldi. İhtiyatlı bir iyimserlikle eğer çocuklar bağımlılıklarını aşabilirlerse, o zaman insanlık olgunlaşmamış karmaşasını geride bırakmayı umabilir.
Sayfa 28
Freud'un aziz gibi lanse edildiği efsaneleri eleştirenler, aslında onun bilimsel nesnelliği konusundaki isteksizliği, fikirlerinin gelişmesi ve yayılması esnasında çalışmalarında kişisel bulguların yer alması bağlamında oluşan gerilimi belgelemekte zorlanmadılar; nispeten kolay eleştiri bulma kaynağı oldu. Freud'un ölümünden sonra bile, takipçileri makalelerinde potansiyel olarak utanç verici malzemelere erişimi sınırlama konusunda ısrarcıydı; bu da psikanalitik hareketin bilimsel bir topluluktan daha bağnaz bir kiliseye benzediği izlenimi oluşturuyordu.
Sayfa 22
Reklam
710 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.