Haz İlkesinin Ötesinde Ego ve İd

Sigmund Freud

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yaşadığımız acının çoğu algısal bir durumdur, ya tatmin edilmemiş içgüdülerin dürtüsünün algısı ya da kendi içinde acı verici olabilen ya da dış dünyaya ait, ruhsal aygıtta acı verici beklentiler uyandırabilen ve ruhsal aygıtta "tehlike" olarak tanımlanan bir şeyin algısıdır.
Bilinçdışı yani "bastırılmış" malzeme, iyileştirme çabalarına hiçbir direnç göstermez; aslında, kendi üzerindeki baskıyı ya bilince göndermek ya da gerçek bir eylem yoluyla boşaltmaya zorlamaktan başka bir amacı yoktur. Tedavideki direnç, ruhsal hayatın başlangıçta bastırmayı gerçekleştirmiş olan daha yüksek seviyelerden ve sistemlerden kaynaklanır.
Reklam
Umut edilmesi gereken en iyimser durum; baskıcı medeniyet yükünün, icgüdüsel mennuniyetin ve insanlık icin yüceltilmiş sevginin gerçeklesmesiyle zor ve sert bir dengede olduğu bir yaşamadır.
Sayfa 29 - Olimpos yayınlarıKitabı okudu
Sevgi yitimi ve başarısızlıklar kendilik duygusunda narsistik bir yara olarak kalıcı bir iz bırakır.
Histerik ego, süperegonun eleştirilerinin kendisini tehdit ettiği rahatsız edici bir algıyı uzaklaştırır, tıpkı dayanılmaz bir nesne yatırımını bir bastırma eylemiyle uzaklaştırma alışkanlığında yaptığı gibi. Bu nedenle, suçluluk duygusunun bilinçdışı kalmasının sorumlusu egodur. Çoğunlukla egonun, bastırmaları süperegosunun hizmeti altında ve onun emriyle gerçekleştirdiğini biliyoruz ancak bu, aynı silahı acımasız amirine çevirdiği bir durumdur. Takıntı nevrozunda, bildiğimiz üzere, tepki oluşumu olgusu ağır basar ama burada ego, yalnızca suçluluk duygusunun işaret ettiği malzemeyi belli bir mesafede tutmayı başarır.
Sayfa 166Kitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.