Hazar Yahudi Tarihi

Douglas Morton Dunlop

Hazar Yahudi Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Hazar Yahudi Tarihi sözleri ve alıntılarını, Hazar Yahudi Tarihi kitap alıntılarını, Hazar Yahudi Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tartışmanın sınırlı kelimelerle ve açık bir biçimde ortaya konulması takdir edilir türdendir. Ayrıca bu çalışmalara ek olarak daha önce hiç yayınlanmamış olan İbni Fadlan’ın İdil Bulgarları üzerine yazdığı gezi notlarının Prof. A. Zeki Velidi Togan tarafından düzenlenmiş hali mevcuttur.Bu kitabı Prof. Minorsky’nin yardımları ve vasıtasıyla kullandım. Prof. Minorsky’nin X. Yüzyıl Fars coğrafyasıyla ilgili Hudud’ul- Alem’den yaptığı çeviri ve yorumlamaları önemli bilgiler içermektedir. Diğer taraftan New York Halk Kütüphanesi Slav bölümünce hazırlanan ve A. Yarmolinsky’nin önsözü ile 1938’de kendilerine ait Bulletin’de yayınlanan Hazarlar bibliyografyasından bahsetmeden geçemeyeceğim. Bu bibliyografyaya Oxford’tan Dr. Cecil Roth sayesinde vakıf oldum.
Sonuç olarak Cambridge, Queens’ Koleji’nden Prof. H. W. Bailey’e, Prof. V. Minorsky’e ve bu çalışmayı okuyarak çeşitli şekil de tavsiyelerde bulunup bana yardımcı olan Glasgow Üniversitesi’nden Prof. C. J. Mullo Weir’e teşekkür etmek isterim. Yine Prof. Philip K. Hitti ve bu çalışmayı Princeton yayınlarına kabul eden ve kitabın basımında büyük bir özen gösteren Princeton Üniver sitesi Yayınevi Yönetim Kuruluna teşekkürlerimi sunarım. D.M.Dunlop
Reklam
İlk kez cahiliye Araplarını öven bir metin görüyorum.
Araplar da bundan memnun değil, ama yemin ederim ki, onlar kendilerini bütün kalpleriyle bu işe adamış insanlar. Onlar, cahiliye döneminde onurlu ve vicdanlı insanlardı; şimdi öncekinden de onurlular. Onlar düşmanları yenilene ve doğru yola döndürülene kadar asla değişmeyecek ve fetihten vaz geçmeyeceklerdir”
Genel kanıya göre Hazar=göçebe açıklaması kabul edilebilir durumdadır. Ancak Pelliot’un Türkçe kazmak fiilinin “amaçsızca dolaşmak” değil de “bir şeyi kazmak” anlamında kullanıldığı ve J. Deny’nin Hazar isminin “bir dağın kuzey kısmı” anlamına gelen Kuz kelimesine, bir yere ait olmayı çağrıştıran “er” ekinin ek lenmesi sonucu Kuzer, Kuzar ve Kozar şeklinde kullanıldığı yönündeki açıklamaları meseleyi karmaşık hale getirmektedir.
Khazaria
Hazar isminin İbranice’de “o/u” sesli harfleriyle yazılmakta ve “kuzari” olarak telafuz edilmekte (çoğulu Kuzarim) olduğunu belirtmek gerekir. Diğer yandan Arapçada Khazar, Yunanca’da Khazaroi (Khazareis) bazen Khotzer (Khotzir), Latince Chazari ve Gazari ve yine Hazar Yazışmaları olarak bilinen İbranice bel gelerde Kaz
Slav dillerinde Hazar kelimesi ile ilgili olarak ilk hecede o ünlüsünün kullanıldığı çeşitli sözcükler bulunmaktadır. Bunlar Rusçada saç örgüsü anlamına gelen kosa (Wieltmann, 1858) ve Slavcada “kaz” anlamına gelen koz (Tzenoff, 1935)3 kelimeleridir. Orijinal ismin Slavca olmaması sebebiyle bu tür benzeşmeler sağlıklı gelmeyebilir. Hazarların saç örgüsü kullandıklarını veya kaz çobanı olduklarını destekleyen açık bir bilgi bulunmamaktadır. Ayrıca Hazar isminin İbranice’de “o/u” sesli harfleriyle yazılmakta ve “kuzari” olarak telafuz edilmekte (çoğulu Kuzarim) olduğunu belirtmek gerekir. Diğer yandan Arapçada Khazar, Yunanca’da Khazaroi (Khazareis) bazen Khotzer (Khotzir), Latince Chazari ve Gazari ve yine Hazar Yazışmaları olarak bilinen İbranice bel gelerde Kazar olarak geçmektedir.
Reklam
Surâka ibni Amr, Halife tarafından Derbend üzerine gönderildi. Halifenin ayrıca gönderdiği Abdurrahman ibni Rabia el-Bahili, Buhayr’la şehir civarında buluştu. Buhayr’ın emrine giren Abdurrahman, Müslümanların ilerlemekte oldukları ve Kafkaslarda ilk defa hakimiyet sağladıkları bir sırada, Derbend’de bulunan Pers komutan Şahrbaraz’a bir mektup gönderdi. Muhabereler sonunda Pers komutan, Aburrahman’ın Bab’a gelişi üzerine ondan koruma talep etmiştir.
Marquart daha ileri giderek tarihî açıdan Akatzirlerin tâbi bir ırk olarak da ha çok Kara Hazarlarla uyuşmakta olduğunu söylemektedir. Alternatif olarak sunulan bir diğer tanımlama ise Akatzirlerin Agaçeri olabilecekleri doğrultusundadır. Eğer Zeki Velidi’nin, Agaçeri ile Hazarların yakınlığı hususundaki düşüncesi doğru ise, bu yaklaşım da diğerinden farklı değildir.
A.N. Poliak, Artamonov’un kitabını Hazaria (İbranice) başlığı altında 1944’te Tel Aviv’de yayımlamıştır (İlk olarak Dr. Cecil Roth’a ait bir kopyasını gördüm ve daha sonra Kudüs’lü Dr. S. Morag’ın yardımlarıyla kendim için edinebildim). Kitapta, yazarın daha önceleri İbranice Zion isimli bir dergide, “Hazarların Judaizme Geçişi” (1941) isimli yazısında ortaya koyduğu teorilerinin geliştirilmekte ve ayrıca özellikle İbranice olmak üzere çeşitli kaynaklardan yararlanılmaktadır. Bu teorilerden bazıları aşağıda tartışılacaktır. Ayrıca bu çalışma oldukça fazla miktarda eleştiriye maruz kalmıştır. Zajaczkowski’nin Ze studiow nad zagadnieniem chazarskim (1947) isimli eseri ise Türk dilbilimcilerin bakış açısından yazılmıştır.Tanınmış bir Türkolog olan yazar, hem bu kitapta hem de bazı makalelerinde, süregelmekte olan Hazar terminolojisine, Kırım ve Polonya’da halen Karaimlerce konuşulmakta olan diyalektikleri örnek göstererek önemli oranda ışık tutmaktadır.
Askeri bir terim olan Hussar. Birmingham Üniversitesi’nden Dr. Alan S. C. Ross, Macarca sözlük Barczi’de kelimenin Sırp-Hırvatçadaki husar’dan geldiğini ve bu sözcüğün de Yunanca chosarios’tan geçtiğini yaz maktadır. Chosarios sözcüğünün ise Hazar anlamına gelen (latrones et sicarii anlamıyla) Khosiarioi ile muhtemelen aynı olduğu Reiske tarafından (Constant. Por., ed. Bonn, ıı) aktarılmaktadır. Sözcük, form ve anlam itibariyle Reiske tarafından Harmenopulos’tan (14. yy.) aktarılmıştır
Reklam
Hazar kağanının naibi olan Beg, Pers-lerce yenilgiye uğratılıncağa kadar Ermenistan bölgesini kontrol altında tutmaktaydı. Balazuri ve İbni Hurdadbeh tarafından desteklenen bu alıntıdan ilk bakışta tarihselliği hususunda şüpheye düşmek için bir neden yok. Bahsi geçen naibin ad ve unvanından, diğer Hazar isimlendirmelerinde de görüldüğü gibi, onun kesinlikle Türk olduğu anlaşılmaktadır. Alıntının ikinci bölümü ise, Arapların gelişlerinden hemen önce Hazarların geç tarihlerdeki sınırları hakkında bilgi vermektedir. Bu noktada verilen bilgiler ışığında, Hazarların, Kafkaslar’ın güneyinde sürekli bir mücadele içinde olduklarını anlamaktayız. Bahsi geçen dönem ise en çok Kubad’ın ölüm tarihi olan 531’e kadardır. Diğer yandan yine bu bilgilerden, Hazar Kağanlığı’nın ve hatta çifte krallığın varlığını da öğrenmekteyiz.
Zeki Velidi’nin Gardizi’den aktardığına göre Romalı bir memuru öldüren Kırgızların ataları önce Hazar kağanının mahkemesine çıkarılmış ve daha sonra Yenisey civarına giderek yerleşmişlerdir. Fakat Kırgızların erken dönemlerde Doğu Avrupa’da yaşamış oldukları ve Hristiyanlığın başlangıcında Uralların güneyinde bulundukları inancı ile Zeki Velidi Hazarlar için erken dönemlerden bahsetmenin bir anakronizm olduğunu düşünmemektedir.Bunlar, Hazarların eski çağ dönemini oluşturmak için oldukça dikkate değer iddialardır. Zeki Velidi’nin başvurduğu temel İslamî kaynak Gardizi’dir (1050 civarı) ve anonim olan Mucmel et-tevarih ve’l-kısas daha geç dönemlidir (yine de VIII. Yüzyıl İbn el-Mukaffa’ya ve İslam öncesi Fars kaynaklarına kadar). Fakat görünüşe göre Hazarların Hunlardan daha önce var oldukları görüşü destek kazanmaktadır.
Ayrıca Artamonov, Poliak ve Zajaczkowski’nin Hazarların tari hiyle ilgili problemlere farklı bakış açılarından yaklaştıkları kapsamlı çalışmalarından söz etmem gerekir. Artamonov’a ait Ocherki drevneishei istorii Khazar isimli eser 1937 yılında çıkmıştır. Bu kitap, Hazarların ilk dönemlerini kapsamaktadır ve verilen son tarih M.S. 738’dir. Yazar, önsözünde şark dillerini bilmediğinden bahsedip bir arkeolog gibi yazmakta olduğunu söylemektedir. Artamonov, özellikle kendi ülkesinin tarihiyle ilintili olduğu için Hazarlarla ilgilenmektedir. Sınırlamalara rağmen onun çalışması oldukça objektif bir yaklaşım sergilemektedir.
Tartışmanın sınırlı kelimelerle ve açık bir biçimde ortaya konulması takdir edilir türdendir. Ayrıca bu çalışmalara ek olarak daha önce hiç yayınlanmamış olan İbni Fadlan’ın İdil Bulgarları üzerine yazdığı gezi notlarının Prof. A. Zeki Velidi Togan tarafından düzenlenmiş hali mevcuttur.
217 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.