Hazreti Muhammed'in Açıkladığı Allah

Ahmed Hulûsi

Hazreti Muhammed'in Açıkladığı Allah Sözleri ve Alıntıları

Hazreti Muhammed'in Açıkladığı Allah sözleri ve alıntılarını, Hazreti Muhammed'in Açıkladığı Allah kitap alıntılarını, Hazreti Muhammed'in Açıkladığı Allah en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kul Hakk'tır!.. Rab Hakk'tır!.. Ah, bileydim kimdir mükellef?.. Kuldur dersen, o ölüdür!.. Rab'dır dersen, Rab nasıl olur mükellef?!!"
Reklam
Yani ÖLÜM, madde bedenle yaşamın sona erip, RUH bedenle devam etmesidir.
Sayfa 107Kitabı okudu
Toplum
Oysa biliriz ki toplum, genelde derin düşünce gücünü kullanmasını bilmediği hep ezbercilikle yetiştirildiği için derinlik isteyen konularda düşünmez ve düşünmeyi de sevmez.
Şimdi düşünün ki, binlerle yıldır insanlar, hep kendileri gibi düşünen, kendileri gibi değerlendirme yapan ve yargılayan bir TANRI tasavvur ve varsayımıyla yaşarken... Arada çıkan bazı Hakikat ehli kişiler, işin böyle olmadığını vurguluyorlar aldıkları vahiylerle...
Cinni etki altında olanların en belirgin özelliği mantıksal bütünlükten yoksun konuşmaları, konuşmalarının bir kısmının diğer kısmıyla çelişkili olmasıdır.
Reklam
Cahil, bilmeyen; aptal, bilmediğini bilmeyen; ahmak da, anlamadığını anlamayandır. Kur'anı Kerim'de "akla" son derece önem verilmiş ve hep akıl sahiplerine hitap edilmiştir. Aklını kullanamayanlar çok kınanmış, insanların aklını kullanarak gerçekleri görmeleri talep edilmiştir.
GERÇEKTE, mevcut olan tek, bölünmez, parçalanmaz, sınırsız-sonsuz olan TEK’tir!.. AHAD’dır!.. Eşi, misli, benzeri, mikro ya da makro planda kendisinin dışında hiçbir şey olmayan “ALLÂH AHAD”dır! Ancak biz, mevcut algılama araçlarımıza bağımlı olarak, o TEK yapıyı, çok parçalardan oluşmuş bir bütün gibi değerlendirme yanılgısı içindeyiz... Çünkü, beynimiz kesitsel algılama araçlarına göre hüküm vermekte!..
Kim (dünyevi- dışa dönük şeylerle) Rahman'ın zikrinden kör olursa ona bir şeytan (vehim, kendini yalnızca beden kabulü ve beden zevkleri için yaşama fikri) takdir ederiz; bu (kabulleniş) onun kimliği olur.
Şayet beynimiz; altmış milyar büyütme kapasitesine sahip bir elektron mikroskobu yerine, on trilyon defa büyütme kapasitesine sahip bir elektron mikroskobu ile evrene bakmak duru­munda olsaydı; biz, gene ayrı ayrı cisimlerin, insanların varlığından söz edebilecek miydik?..
Reklam
En ilkelinden, gelişmişine kadar, hemen herkesin düşüncesinde bir “TANRI” vardır... O’na kızar, O’nu sever, O’nu yargılar; zaman zaman, yaptığı yanlış(!) işleri yüzünden O’nu itham eder; âdeta, O’nu yukarıda bir yıldızda ya da boşlukta oturmakta olan bir tonton dede ya da celâlli bir sultan gibi tahayyül ederiz! Biraz daha geniş düşünenlerse, bu tahayyülümüzdeki “TANRI”nın olamayacağını söyler ve “biz Tanrı’ya inanmıyoruz” derler; ki “ateist”-“Tanrı tanımaz” olarak adlandırılırlar. Oysa, ne tanrı tanımazların (“ateistim” diyenlerin), ne de hayalinde, duyduklarına, şartlanmalarına göre bir TANRI varsayanların, “Hz. Muhammed’in açıkladığı ALLÂH”tan hiç haberleri yoktur!
Bunu son derece basite ve herkesin anlayabileceği bir hâle getirebilmek için misal vereyim… Bu misal, “Allâh” adıyla işaret edilene uygulanmaz elbette; ama, konuya yaklaşım sağlayabilmek için böyle bir misal veriyorum. İster şimdi, ister gece yatağa girdiğinizde düşünün... Bir dünya düşünün, o dünyanın üzerinde bir tane zen­gin, bir tane fakir;
“ALLÂH”, “AHAD”dır! “AHAD” olan “ALLÂH” ise, sınırsız-sonsuz, zerrelere bölünmezdir. Bu sebeple de, kendisinin bir noktada bitip, o noktadan sonra ikinci bir varlığın başlamasından söz edilemez!
Hz. MUHAMMED’in açıkladığı “ALLÂH”, “AHAD” yani sınırsız-sonsuz, zerrelere ayrılmaz olduğuna ve bu durum her yöne ve her BOYUTA şâmil bulunduğuna göre; bu takdirde, O’nun varlığı yanı sıra var olabilecek ikinci bir varlık, nerede, hangi BOYUTTA veya hangi başlangıç noktasında O’nun varlığına bir sınır çizerek, kendine yer açabilecektir?!!
"Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz!…” (76.insan:30)
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.