İnceldiğinde, çeşitli sebeplerle delindiği de olur uykunun. Ne bileyim, bazen zihnimizdeki sivri uçlu bir hatıra deler onu; bazen henüz hazmedemediğimiz bir sözün acısı, bazen kolu bacağı aklımızın dışında kalan bir düşünce yahut bir duygu, bazen de etrafımızda olup biten, bizim fark edemediğimiz meçhul bir şey deler. İşte o vakit delinen yerden içerisi görünmez ama dışarısı görünür. Hakikat oradan gerçekte olduğu gibi görünmez tabii; uykunun sisi yüzünden, kendisinin biraz berisinde yahut gerisinde görünür. Sise benzemeyen tuhaf bir sisin içindeydi şehir. On dokuzuncu katın hizasında ben gerçeğim diyen bir güvercin kanat çırpıyordu. Binnaz Hanım'ın tombul elleri vardı. Ucu bucağı görünmeyen bir boşluğa düştü Ziya. Hışır hışır öten naylon şeritler. Te ilerde Suriye! Kaldır başını! Huoop! Yüzü çilli bir çocukluk. Efil efil tüten bir pişmanlık. Hiç işte, hiçbir şey olmadı. Şikâyetçi misin? Değilim Komutanım. Kolonya, limontuzu ve su. Bakma öyle karanlıkta Mensur. Aynalı kahve. Güzel Nefise. Kim o uzaktaki adam? Tufana emanet bir dünya. Her kötülük, bir iyiliğin içine akıyor işte... Heba, göz gözü görmez insafsızlığın, doğruya benzemeye muvaffak olan yalanın, utanmazlığın, lincin, kıstırılmışlığın romanı. Edebiyatın kirişlerini çatlatan büyük bir yazardan yalnızlığın, pişmanlığın, askerliğin, heder olmuş bir ömrün romanı. İpek kadar yumuşak ve ipek kadar sağlam. Sadık okurları için yeni keşifler sunacak, yeni tanışanları sadık okurlara dönüştürecek bir Hasan Ali Toptaş romanı... (Tanıtım Bülteninden)
Yazar:
Hasan Ali Toptaş
Hasan Ali Toptaş
Tahmini Okuma Süresi: 10 sa. 39 dk.Sayfa Sayısı: 376Basım Tarihi: Ağustos 2016İlk Yayın Tarihi: Kasım 2014Yayınevi: Everest Yayınları
ISBN: 9786051850313Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
308 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Pazar günü sahafta otururken elime Richard Burgin’in Borges ile Söyleşi kitabı geldi. Karıştırmaya başladım haliyle.(Borges’e ilgisi olanların edinmesi gereken bir kitap kesinlikle.) Bazılarınız kızabilir ama Borges şunları diyordu bir sayfada: “Size şunu söylemek istiyorum; insanlarda edebiyat duygusu hiç yok. Bu yüzden, bir edebiyat parçası
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,569 okunma
Reklam
408 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Hayat neden bu kadar acı... Gerçekler neden bu kadar can yakar... Harikaydı... Ben ömrümde böyle bir kitap okuduğumu hatırlamıyorum. Gözlerimde yaşlarla yazıyorum bu satırları. Bilmiyorum tabiki yaşananların gerçekliği mi beni ağlatan, yoksa aşık olduğum bir yazarın, bir kitabının daha ellerimden kayıp gitmesi mi... Nasıl bu kadar gerçek
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,569 okunma
376 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Hakan hocam'ın hediyesi heba'yı bugün okuyup bitirdim. Şu anda ne yazacağımı bilmiyorum. Aslında birşey yazmak istemiyorum, uzun uzun yazabileceğimi sanmıyorum. O kadar moralim bozuk ki. Keşke edebiyat bu kadar gerçek olmasa. Bir yazarın kalemi belki bu kadar iyi olmamalı. Aramıza mesafe koyabildiğimiz, uzaktan bakıp yazıyı, anlatımı, üslûbu
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,569 okunma
376 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bu kadar acımasız mı insanlar gerçekten? Empati yapmayı bilmezler mi, gözlerin içine direkt bakınca gerçeği görmezler mi? İçimin içi acıdı okurken. Her bölümde ayrı bir burukluk, kızgınlık, kırgınlık yerleşiyor gönlüne insanın. Şehirin keşmekeşinden ya da kendinden kaçıp, askerlik arkadaşının köyüne yerleşen bir adamın hayatının önemli kısımları anlatılıyor. Köylerde sanki inzivaya çekilebilirmiş gibi insan... Askerlikteki ast üst ilişkisi, kaçakçılık, psikolojik baskı zaten sıkıntılı konular, ilmek ilmek işleniyor kitapta. Nefret ediyorum ben de Ziya gibi o anlardan. Bununla birlikte 40 sene öncesi ile şimdiki köy düğünlerinin karşılaştırmasını yapmış ki yozlaşmanın, samimiyetsizliğin, ikiyüzlülüğünün fotoğrafı önümüze serilmiş. Üstüste okuduğum 4. Hasan Ali Toptaş kitabı oldu, diğer kitaplarının aksine sürükleyen bir konusu var ama dili yine mükemmel.
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,569 okunma
Reklam
308 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Hasan Ali Toptaş uğruna " Yazar için Türkçe öğrenilmeli..." sözüne muhatap olan bir kelime dahisidir. Edebiyat çevresinde yazar bir işçidir aslında. Ama öyle bir işçi ki; kelimeleri dillin içinde cımbızla çeken, cümlelerinin başını ve sonunu eline aldığı, dilline doladığı ve bunları yaparken aslında kendisini ve kahramanlarını anlatırken
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,569 okunma
376 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Kitap beni aşırı derecede etkiledi. İlk olarak mutlaka ve mutlaka okumalısınız diyerek söze başlamak istiyorum. Okumak isteyenler için kitabın dili ile ilgili ön bilgi vermek gerekirse; Hasan Ali Toptaş’ın diline az çok alışmış biri olarak şunu söyleyebilirim ki; bu kitap, diğer kitaplarına kıyasla son derece yalın bir dille yazılmış. Çok rahat
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,569 okunma
376 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Film tadında bir kitap.. yazarın okuduğum ilk kitabıydı fakat eminim tüm kitaplarını okumaya çalışacağım. Konsantrasyon sorunu yaşamayan, okumaya ara verdiği zaman olay örgüsünü unutmayan herkese tavsiye ederim.
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,569 okunma
408 syf.
10/10 puan verdi
*Kitapla ilgili detay bilgi(karakter adı, bölüm detayı vs) içerir.   Bazı yazarların kitaplarına başlamadan önce kendimce ruhsal hazırlık yapıyorum, tam olarak odaklanamayacaksam başka bir kitap seçiyorum. Hasan Ali Toptaş öyle bir yazar benim için, okumaya hazırlık yaptığım. Türkçe'ye ve edebiyata olan hakimiyetiyle okunması ne kadar kolaysa,
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,569 okunma
Reklam
376 syf.
·
Puan vermedi
Hasan Ali Toptaş’ın gerçeklerin ağırlığını olabildiğince hissettirdiği kitabı. Çocukluğunda öldürdüğü kuşun acısını bir türlü unutamayan ve bu yükü ömür boyu taşıyan Ziya’nın yaşamından kesitlerin verildiği bölümlerde; Ziya’nın yaşamındaki insanlar değişse de değişmeyen insanların insafsızlığı, acımasızlık, utanmazlık, yalancılık, güçlü olanın
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,569 okunma
376 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Gölgesizler ile başladı Hasan Ali Toptaş macerası ve Isparta Kitap Fuarında tanışmakla, konuşmakla da devam etti. Sonrasında Kuşlar Yasına Gider ve Bin Hüzünlü Haz okuyunca artık kararım kesindi ve ben bu adamı okumaya hep devam etmeliyim. Öylesine güzel bir konuşması var ki, bunu yazıya döküp karşı tarafa geçirmek sanırım Toptaş’ın marifeti.
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,569 okunma
376 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Heba bir çocukluk hatası gibi unutulan insanlığımızın, vicdan denen anahtarın, bir sınır boyunda gizlenenlerin, bir ömrü minnetle kaybedenlerin romani. Heba; delinmiş bir uykunun ve onu bulanların hikâyesi... “... insanız yahu, kaybetmeye de ihtiyacımız var arkadaş, oturalım oturduğumuz yerde diyebilirdi mesela; ne var ki bunu yapamadı. Biçare çocuk, onun soluğunu kendi soluğu sanıyor şimdi; dilinde Nefise türküsüyle ortalıkta serseri mayın gibi gezinip duruyor. Farkında olmadan kaybetmenin tadını keşfetti de onu mu uzatıyor hergele bilmiyorum ki..."
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,569 okunma
376 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
YAZARI OKUMADAN GEÇMEYİNNN!
Heba/Hasan Ali Toptaş Heba;delinmiş bir uykunun ve onu bulanların hikâyesi... Artık bilenler bilir yazara olan hayranlığımı ve ben hem kitaplarını bir an önce okumak, demlenmek istiyorum hemde bitmesin istiyorum. Sanki kitapları bitecek ve ben onunla yaptığım sohbetin sonuna geleceğim korkusu. Velhasıl kelam anlatması zor, yaşanması gereken
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,569 okunma
376 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Toptaş'ın bu zamana dek okumayıp "heba" ettiğim eseri olmuş diyebilirim. Geç kalmanın sancısını çektiğim bir eseri oldu yazarın. Antimilitarist anlatının dışında göze çarpan diğer yan söylemlerde toplumdaki bozulmayı, babasız çocukluğun zorluğunu, reddedilen insan egosunun şiddete koşan taşkınlıklarını, minnet duygusunun feciliğini, çocuk hainliklerini, köyün huzur vereceği sanılan biteviyeliğinin insanları çıldırtışını, felaketin seyrini sevişimizi, "kibar kibar gezinip duran güleç yüzlü adamların, herkese göz yaşartıcı bir sevgiyle yaklaşan hanım hanımcık teyzelerin, namus ve ahlak söz konusu olduğu vakit mangalda kül bırakmayan bazı insanların, bazı çıtkırıldım gençlerin ya da yaralı bir kedi görünce gözyaşlarını tutamayan sevimli ve yufka yürekli amcaların ne tür dolaplar çevirdiğini öğrenme"nin masum olduğu iddia edilen insanları çok fena sarstığını da görebilmekteyiz
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,569 okunma
376 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Heba kitabı, Hasan Ali Toptaş’ın okuduğum 8.kitabı oldu. Düşünüyorum da Hasan Ali’ye beni bu kadar çeken ne! Üslubu mu seçtiği konular mı yaşattığı duygular mı... Sanırım cevap gerçekliği edebiyata bu kadar güzel yansıtma. Heba kitabına gelecek olursam kitap Ziya adlı karakteri ve onun etrafındaki insanları bölüm bölüm işleyerek önümüze sermiş. Peki neydi bu insanları bir araya getiren? Hepsinin ortak noktası hayatlarının bir şekilde heba olması( ki bazı noktalarda haksızlık bu dedirtti). Diğer kitaplarına nazaran dili daha basit olsa da bazı bölümlerindeki sürprizleriyle hele ki ve beklenmeyen finaliyle okurken gerekli okuma doyumunu yaşatan bir kitaptı
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,569 okunma
376 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kitap tam anlamıyla adının karşılığını yansıtıyor heba olan hayatlar… Öncelikle söylemeliyim ki Hasan Ali Toptaş’ın diline hakim değilseniz şaşırıp, zorlanabilirsiniz ama aynı zamanda daha önceden okumuş olduğum Gölgesizler kitabı kadar da karışık değil. Kitap öncelikle bir kiracının ev sahibine anahtarı teslim etmesiyle başlıyor bu kısa işlemi tam 57 sayfa yazmış yazarımız Ziya ve ev sahibi Binnaz’ın arasında geçen diyalogları okuyoruz önce Binnaz’ın heba olan hayatını daha sonra Ziya’nın olduğu bölümlere geçiyoruz buradan sonrasında hep Ziya var, çocukluğu, acıları, geçmişi… Özellikle sınır bölümünde askerlik anılarını okuyoruz ama anı mı denir acı mı bilemedim. Bu bölüm belki de askeriyede ki hiyerarşi düzeni bu düzenin içindeki askerlerin üstlerine , birbirlerine , sivil hayata karşı, içinde bulunduğu durumu gözler önüne sermiş yüreğim dayanmadı bazı yerleri okurken. Kitapta satır satır o acıları yaşıyorsunuz kimileri çok katmanlı bulmuş kitabı ama ben sadece Hasan Ali Toptaş üslubu diyorum, bir de sizlere tam olarak içime işleyen kendimi bulduğum kitaptan alıntı satırları bırakıyorum.. ‘’Biliyor musunuz, bugüne kadar beni hiç şımartan olmadı. Belki çocukluğumda olmuştur diye bazen hafızamı yokluyor, oradaki hatıraların arasında bir müddet aç tavuklar gibi eşeleniyor ve gözlerimi çevirip sağa sola umutla bakınıyorum ama maalesef, şımartıldığıma dair küçücük bir iz bile bulamıyorum.’’
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20164,569 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.