Dostoyevski'nin dili sanki acele ediyor ve tıkanıyor. Kelimeler düzensiz bir kalabalığın içinde yığılıyor, sanki düşünce aceleyle kendine bir ifade arıyormuş ve onu kavrayamıyormuş gibi, sonra dilbilgisi açısından bütün bir cümlenin gerekli olduğu yerde, kesik cümlelerle, bazen tek bir kelimeyle aniden kesiliyorlar"