Hiçbir ayrımcılığı da kabul etmiyorum. Türkiye'deki 1950'lerden beri başlayan ve yoğunlaşan dış kaynaklı ayrımlar, sağcılık, solculuk, şuculuk, buculuk gibi ayrımların hepsi dışarıdan özellikle çıkarıldı.
Sayfa 265 - Bilim+Gönül, 36.Baskı, Eylül 2010Kitabı okudu
"Türkiyeli" lafını Türk dememek için kullanıyordu içerde birileri biliyorsunuz; efendim, bir türlü Türk diyemiyor; kendisi basbayağı Türk, başka dil de bilmiyor, her şeyiyle Türk, bırak soyunu sopunu, kültürüyle Türk. Adam tutmuş yazıyor "Türkiyeli", "Türk demek olmaz ırkçılık." ondan sonra kalkıyor orada başkaları için bir sürü edebiyat yapıyor, Türk'ten gayrı kimden bahsetse ırkçılık olmuyor. ...
"Oturuyorduk, bir tanesi dedi ki ben Kürdüm, öbürü Çerkesim falan dedi," ben de şaşırdım dayanamadım; "afedersiniz, kusura bakmayın ama ben de Türk'üm." dedim, diyor. "Beni az daha döveceklerdi" diyor; "vay ırkçı, alçak, faşist."
Ben öyle partilerden anlamam. Benim bir tek partim vardır, o da bütün Türk milletidir. Türk milleti nedir? Türkiye Cumhuriyeti'ndeki herkes Türk milletidir.
Sayfa 265 - Bilim+Gönül, 36.Baskı, Eylül 2010Kitabı okudu
Yalnız “Hassasiyet” dediniz de, şunu da söylemeden geçemeyeceğim: “Atatürk’ün Ne Mutlu Türküm Diyene” lâfını dağlar, taşlar yazıyor. Seneler sonra biz öğrendik ki tesadüfen, onun baş tarafı varmış. Atatürk öyle dememiş. Atatürk demiş ki, “Türk demek, Türkçe demektir, ne mutlu Türküm diyene” demiş. Çünkü Türk olmanın birinci unsuru, Türkçe, her şeyi Türkçe’yle yapmaktır. Ayrıca istediği kadar yabancı dil bilsin, kişioğlu önce kendi ülkesinin dilini iyi bilmelidir. Zaten kendi dilini iyi biliyorsa, yabancı dili de iyi öğrenir, kolay öğrenir, bilimi, düşünmeyi de.
Biz Batı'ya falan da karşı değiliz. Biz; haysiyetsizliğe karşıyız, yamyamlığa, barbarlığa, hunharlığa, birtakım milletleri soykırımdan geçirip de ondan sonra bir de insan hakları edebiyatı yapanlara karşıyız.
"Hedef" lafı bana bir yerde okuduğum Musevi atasözünü hatırlatıyor. Diyor ki: "Ülküler bir yıldıza benzer, belki o yıldızı tutamazsın ama oraya doğru yürürsün."
Sayfa 15 - Bilim+Gönül, 36.Baskı, Eylül 2010Kitabı okudu
Batı'ya cebiri de, kimyayı da, gökbilimi de, ruhbilimi de biz öğrettik. Kendimizi, tarihimizden, atalarımızdan aldığımız mânevî güçle, ileriye bakarak toparladığımız zaman Batı'ya, dünyaya, gene çok şey öğretiriz..