Hegel'in Mutlak İdealizmi

Enver Orman

Oldest Hegel'in Mutlak İdealizmi Posts

You can find Oldest Hegel'in Mutlak İdealizmi books, oldest Hegel'in Mutlak İdealizmi quotes and quotes, oldest Hegel'in Mutlak İdealizmi authors, oldest Hegel'in Mutlak İdealizmi reviews and reviews on 1000Kitap.
Bir toplumun ya da sınıfın sahip olduğu güç ve olanaklar anlamında özgürlük, ancak söz konusu toplum ya da sınıfın bireyleri güç ve olanaklarını kullanmaya yöneldikleri ve kul­ landıkları ölçüde fiili bir duruma dönüşebilir. Güç ve olanak­ lara sahip olmak insanın potansiyellerini gerçekleştiıılıesinin garantisi değildir.
Sayfa 15 - Belge yayınlarıKitabı okudu
''Bireysel ve göreli algı dünyası, evrensel ve zorunlu kavramlar dünyası karşında ilineksel ve sonlu bir gerçeklik alanıdır. Bunu ontolojik açıdan kanıtlamak oldukça basit olduğu düşünülen bir mantığa dayanır: Bireysel varlıklar sonlu ve ilinekselken, kavramları ise sonsuz ve tözseldir. Örneğin 'insan' kavramı ya da düşüncesi tekil insanlara göre daha kalıcıdır. İnsanlar ölümlüyken insan düşüncesi ölümlü değildir. Burada düşünce ya da kavram yalnızca bireysel insanların zihninde varolan öznel bir şey değil, her bir insanı insan yapan form ya da idea olarak aşkın ve nesnel bir gerçekliktir. Kavramın Platoncu terminolojiyle form ya da ideaya eşitlenmesi, yalnızca bireysel öznelliğe özgü bir keyfiyet ve görelilik değil, asıl gerçek ve tözsellik olduğuna işaret eder. Kavramı evrensel ve zorunlu özüyle ortaya çıkaracak olan, filozoftur. Filozof tüm ilineksel ve göreli dolayım ve dışa-vurumlardan arındırarak kavramı açığa çıkarır. Sokrates' in ebelik sanatıyla başarmaya çalıştığı buydu.'' E.Orman/Hegelin Mutlak İdealizmi
Reklam
“İmgesel ve tasarımsal düşünce, sonsuzluğu ya da mutlak olanı, bir algı içeriği olarak sınırlamak ister ... Tasarımsal bilinç için bir düşünce ancak bir algı içeriğiyle anlamlıdır ve anlaşıldığı düşünülen her şey, hızlı ve tek-yanlı yargıların zeminini oluşturur ... Mutlak idealizm için sonsuz ve mutlak olan kendi kavramsal doğruluğu içinde, algılanamaz fakat düşünülebilir olduğu için, madde değil ideadır.”
“Eğer toplumun çoğunluğunu sığ zihinler oluşturuyorsa, orada demagojik söylem ve popüler yaklaşımlarla yozlaşmış retoriğin, ciddi bir düşünsel eğitim ve çaba gerektiren felsefenin yerini alacağı açıktır.”
''Bireysel ve göreli algı dünyası, evrensel ve zorunlu kavramlar dünyası karşında ilineksel ve sonlu bir gerçeklik alanıdır. Bunu ontolojik açıdan kanıtlamak oldukça basit olduğu düşünülen bir mantığa dayanır: Bireysel varlıklar sonlu ve ilinekselken, kavramları ise sonsuz ve tözseldir. Örneğin 'insan' kavramı ya da düşüncesi tekil insanlara göre daha kalıcıdır. İnsanlar ölümlüyken insan düşüncesi ölümlü değildir. Burada düşünce ya da kavram yalnızca bireysel insanların zihninde varolan öznel bir şey değil, her bir insanı insan yapan form ya da idea olarak aşkın ve nesnel bir gerçekliktir. Kavramın Platoncu terminolojiyle form ya da ideaya eşitlenmesi, yalnızca bireysel öznelliğe özgü bir keyfiyet ve görelilik değil, asıl gerçek ve tözsellik olduğuna işaret eder. Kavramı evrensel ve zorunlu özüyle ortaya çıkaracak olan, filozoftur. Filozof tüm ilineksel ve göreli dolayım ve dışa-vurumlardan arındırarak kavramı açığa çıkarır. Sokrates' in ebelik sanatıyla başarmaya çalıştığı buydu.'' s.30-31
“Düşünce düşünen öznenin bir soyutlamasından ibaret değildir. Düşünce öznel bir içerik ve soyutlama olmasının ötesinde bir gerçekliğe sahiptir. İdealizm düşüncenin asıl gerçeklik ve doğruluk olduğunu savunur. Düşünce ya da kavram tam da dolaysızca duyumsanan bir bireysel belirlenim olmadığı için asıl gerçekliği ve evrensel doğruluğu oluşturur. Bireysel belirlenimler duyulur şeyler olarak oluşa tabi sonlu ve göreli gerçekliklerdir. Bu nedenle Platoncu idealizm aynı zamanda kavram realizmi olarak da adlandırılır. Her ne kadar Platon’un Devlet diyalogunda, düşünen öznenin düşünceleri nasıl kavrayabileceğine dair ayrıntılı bir epistemolojik çözümleme varsa da, Platon’un idealizmi temel olarak özne odaklı değil, nesne odaklı bir çözümleme üzerinde şekillenir. Platoncu terminolojiyle idealar, yani evrensel düşünce ve kavramlar, bilen özneden kaynaklandığı için değil, bireysel gerçekliğe aşkın oldukları için tözsel bir değer taşırlar. Özne odaklı idealizm, temel olarak modern felsefenin bir bileşeni olarak Alman İdealizmiyle belirginleşir.” s. 31
Reklam
82 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.