Hegemonya Karşı Hegemonya

Kolektif
0/10
0 Kişi
1
Okunma
Beğeni
97
Görüntülenme
Avrupa merkezcilik, Batılı sosyal bilim paradigmasının merkezinde yer alan bir tutumdur. Avrupa merkezci yaklaşımlar, Batı’da üretilen bilimi merkeze aldığı gibi Batı dışı yaklaşımları göz ardı etmekte ve böylece sosyal bilimler üzerinde bir hegemonya oluşturmaktadır. Sosyal bilimciler akademik faaliyetin çeşitli düzeylerinde Avrupa merkezci bilgi üretim ve yayımı mekanizmalarının parçası olmaya zorlanmaktadır. Bu kongrenin en önemli amaçlarından birisi bu Avrupa merkezciliği yeniden düşünmek, eleştirmek ve aşmaya çalışmaktır. Öte yandan Avrupa merkezciliğe karşı geliştirilen yaklaşımlar veya meydan okumaların da gözden geçirilmesinin zorunlu olduğu görülmektedir. Sosyal bilimlerde Batı ve Avrupa merkezciliğin eleştirileri köklü dönüşümlere yol açmadığında tam aksine eleştirilen kavram ve paradigmanın yeniden üretilmesine de yol açabilmektedir. Dolayısıyla Batılı bilim paradigmalarının tüm birikimini inkâr etmeden ama kendi kaynaklarına uygun olup olmadığını tartışarak tüm bilimsel birikime eleştirel bakış açısı ile yaklaşılması gerekmektedir. Sonuç olarak Müslümanlar batı birikiminden istifade eden ama kendi epistemolojisine göre değerlerini ihya eden bir anlayış geliştirmeye çalışmalıdır. Malik bin Nebi’nin dediği gibi “zihinleri sömürgeleştirme”den uzaklaştırmaya gayret etmelidir. Müslümanlar mevcut Batı ekonomik ve bilimsel hâkimiyetinin büyük ölçüde insanları en çok refah yaratan ve en bilimsel sistem olduğuna ikna etmeyi başarması ile ayakta kaldığını unutmadan tüm insanlığa ikna edici bir alternatif model kurmayı denemelidirler. Bu kongrenin bu amaca yönelik atılan adımlardan birisini teşkil etmesini umuyoruz. Müslümanların karşı karşıya kalınan sorunların çözümünde, sorunları anlamak için sahip olması gereken bilimsel bilgiyi üretmek ve bilgiyi politik çözüm önerilerine tahvil etmek için sağlam bir bilimsel araştırma paradigması üzerine düşünmesi ve tartışması gerekmektedir. Gerçekleştirilen I. Uluslararası Sosyal Bilimler ve Müslümanlar kongresi ile sosyal bilimler kanalıyla İslam ve Müslümanlar üzerinde kurulan hegemonyayı tekrar gündeme getirip eleştirel analizler ortaya konmuştur.
Türler:
955 sayfa

Yazar Hakkında

Kolektif
KolektifYazar · 9710 kitap
Kolektif eser, tek bir yazara atfedilmeyen, birden fazla yazarın ortaklaşa yazdığı veya katkıda bulunduğu eserlere verilen isimdir. Bu eserler, yazarların önceden belirlenmiş bir plan doğrultusunda birlikte çalışmasıyla veya her bir yazarın farklı bölümleri veya karakterleri ele almasıyla oluşturulabilir. Kolektif eserler, farklı türlerde karşımıza çıkabilir: - Romanlar: Birden fazla yazarın farklı bakış açılarını ve deneyimlerini bir araya getiren romanlar, kolektif eserlere güzel bir örnektir. Örneğin, "
Kelebeğin Rüyası
Kelebeğin Rüyası
" adlı kitap kolektif bir şekilde oluşturulmuştur. - Hikaye Kitapları: Farklı yazarların yazdığı kısa hikayelerin bir araya getirilmesiyle oluşturulan kitaplar da kolektif eserler arasında yer alır. Örneğin, "
26 Yazardan Tek Bir Hikaye: Adalet
26 Yazardan Tek Bir Hikaye: Adalet
" kolektif şekilde yazılan bir hikayeden oluşur. - Şiir Antolojileri: Birden fazla şairin şiirlerinin bir araya getirilmesiyle oluşan antolojiler de kolektif eser kategorisine girer. Örneğin, "
Güzel Yazılar - Şiirler
Güzel Yazılar - Şiirler
" gibi antolojilerde birçok şairin eseri yer alır. - Deneme ve Makale Derlemeleri: Farklı yazarların deneme ve makalelerinin bir araya getirilmesiyle oluşturulan derlemeler de kolektif eserler arasında sayılabilir. Örneğin, "
Sivil İtaatsizlik
Sivil İtaatsizlik
" gibi yayınlar.
Reklam
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.