Aiskhylos ve Sofhokles, öncelikle yurttaştılar; sanatçılıkları ancak ondan sonra geliyordu (ve sanatlarını, içtenlikle, kentin politik kültürüne bir katkı olarak görmekteydiler). Oysa Euripides hicbir zaman kendini öyle kendiliğinden toplumla özdeş görmedi. Topluma daha çok, sorunsal bir nesne olarak bakıyor ve ona, heyecanla, ama gittikçe artan bir düş kırıklığıyla, ezik ve karamsar gözle, eleştirel bir uzaklıkta duruyordu.