Galeano’nun bu kitabı düş gören herkes için... Eşi Helena’nın rüyalarının yer aldığı kitabı okurken içimi huzur kapladı. Bir saatte okunabilecek masal tadında rüyalar ile ben de hayallere daldım. Beni en çok etkileyen rüyayı Galeano bu şekilde yazıya dökmüş:
“Yolculuk Eden Ev
Eskiden bizim olan, ancak öyle ya da böyle terk etmek zorunda kaldığımız için artık bize ait olmayan bir evin merdivenlerinde oturmuş denize bakıyoruz.
Ayağa kalkıyoruz. Ağır adımlarla uzaklaşırken, Helena’nın elinde bir ip olduğunu ve ipi, bizimle gelebilsin, bizi takip edebilsin diye eve bağladığını fark ediyorum.
Evin tekerlekleri var.”
Çok değil, birkaç ay önce çok sevdiğim bir evi öyle ya da böyle terk etmek zorunda kaldım. Ancak evimi, evimin manzarasını, salonumdaki o rahat koltuğu o kadar özledim ki, bu rüyadaki gibi onu bir ipe bağlayıp yanıma taşımak istediğimi fark ettim.
Bazı kitaplar öğretir, bazıları anımsatır, bazıları hissettirir. Bu kitap bana anımsattı ve hissettirdi.
Rüya/masal okumayı sevenler için öneririm.