İletişim karşımızdakinin beklentilerini, ihtiyaçlarını, sorumluluklarını, bildiklerini ve değerlerini dinleyebilmek, kendi beklentilerimizi, ihtiyaçlarımızı, bildiklerimizi ve değerlerimizi karşımızdakine aktarabilmektir. İnsanın kendisini anlatmak ve anlaşılmak isteği en büyük gereksinimi olan kendini gerçekleştirme sürecinin özünü oluşturur. Bu kitapta da bunların sağlayıcısı olan iletişimin, insan hayatındaki yerini ve önemini anlatmaya çalıştık.
Hemşire olma yolculuğu, öğrencilerin sağlam kanıtlara dayanarak sağlıklı bireylerle, hastalarla, ailelerle, diğer sağlık uzmanlarıyla etkili iletişim becerileri kurmalarını ve bunları çeşitli bakım ortamlarında uygulamalarını gerektirir. Hemşirelik bakımında amaç karşılıklı güvene dayalı bir iletişim içinde hizmet verilen bireyi ve bakım gereksinimlerini tanımak, sorunları ile daha etkili baş edebilir gereksinimlerini karşılayabilir hale gelmesini sağlamaktır.
Hemşirelikte İletişim kitabı ile bu amaca katkı verebilmek için, sağlık iletişimi teorisini uygulamayla birleştirme becerisini geliştirmeyi hedefledik. Yazarlar, önce konunun temelini, felsefesini oluşturan gerekli iletişim ve kişiler arası teorileri tanıtıp sonra terapötik olarak nasıl uygulanabileceğini ve uygulamadaki ortak zorlukların nasıl üstesinden gelinebileceğini örneklerle açıkladılar. Çok çeşitli klinik ortamlar ve gruplar için uygulama örnekleri ve senaryolar yazıldı. Böylece okuyucular, farklı uygulama alanlarına ve bireysel gereksinimlere yönelik yaklaşımları nasıl uyarlayacaklarını kolayca görme olanağı bulabilirler.
Yirmi bölümden oluşan kitabın değerli yazarlarına katkı ve emekleri için çok çok teşekkür ederiz.
Okuyucu dostu bir şekilde yazılan bu kitabın, hemşirelerin iletişim becerilerini geliştirmelerine ve halden anlamalarına yardımcı olarak gerçek hayata hazırlanmalarına katkı vermesi dileğiyle ana fikrimizi Mevlana’nın dizeleriyle ifade edelim:
Başkasının yerine koy kendini;
Ağlayan birine ‘gül’ deme.
İnleyen birine ‘sus’ deme
Ağlayana omuz ver, inleyene çare ol.
