Bütün Eserleri 9

Hep O Şarkı

Yakup Kadri Karaosmanoğlu
“Yüksek zümrelerin son zenginlik günleri”... Yazar toplumu ve toplumsal sorunları gözlüyor; önemsediği “Konak”ın son direnişine tanıklık ediyor. Kent yaşamının konutu, konak. Yazlık köşk, yalı gibi konutlarda daha dingin, daha sessiz bir yaşam sürerken konak olaylara, sorunlara sahne oluyor. Nafi Molla Konağı’na gelin giden Münire’nin dramı. Yirminci yüzyılın ilk yarısında büyük bir üretkenlikle dergilere yazdığı şiir, öykü, makale ve eleştri türü yazılarla Türk edebiyatı sahnesine adımını atan Yakup Kadri Karaosmanoğlu, romanları, hikayeleri, denemeleri, oyunları ve anılarıyla, en önemli edebiyatçılarımız arasında yer alır. Üslup özellikleri bakımından Yakup Kadri'nin 1910'dan 1974'e dek verdiği eserler Türkçe'nin geçirdiği bütün evreleri yansıtır. Eserlerinin konu ve fikir zenginliği de dil özelliklerinin çeşitliliğinden aşağı kalmaz. Yakup Kadri'nin Fransız edebiyatı etkisinde başlayan yazarlığı, 1920'lerden sonra özgün bir sese kavuşarak siyasi ve sosyolojik konulara, tarihe, dönem çatışmalarına ve birey psikolojisi irdelemelerine yönelir. Fecr-i Ati'den yetişmiş ama bunu izleyen elli yıl boyunca toplumsal koşullar, tarihi süreçler ve bireysel portreleri romanın dokusuna işlemek için roman tekniğiyle de boğuşmuş bir yazar olan Karaosmanoğlu'nun eserleri, hala tüketilmemiş ayrıntılarının tartışılıp incelenmesi gereken zengin bir "panoroma"dır.
190 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 10 Aralık 1980
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

190 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Yakup Kadri'nin yaban ve kiralık konak gibi bilinen bir romanı olmaması açıkçası garibime gitti.Romana gelince beğenerek okuduğum bir kitap oldu.Kitapda olaylar baş karakterin yani Münire'nin ağzından çocukluk yıllarından elli küsürlü yaşlarına kadar geçen zaman anlatılmaktadır.Münire kendi hayatını bir kitap etrafında farklı konaklardaki yaşamlarını da içine katarak okuyucuya aktarıyor.Kitapda sizi bir aşk hikayesi ve Münire'nin sadakati bekliyor.
Hep O Şarkı
Hep O ŞarkıYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20183,732 okunma
190 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
Konusu itibarıyla klasik Türk filmlerini andırıyor. Yaşanacakları tahmin edebiliyorsunuz ama okuması öyle güzeldi ki... İstanbul'daki kalabalık yalı hayatları, Sultan Abdülaziz döneminde bir kadının yaşadığı aşk, bir erkek yazardan okuyucuya çok iyi sunulmuş. Münire'nin ömrünü tek bir aşka, ilk aşkına adaması büyük bir saygıyı hak ediyor.
Hep O Şarkı
Hep O ŞarkıYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20183,732 okunma
190 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Y.K. Karaosmanoğlu'nun bu kitabı beni inanılmaz şaşırttı. Kadın psikolojisini muhteşem gözlemlemiş ve anlamış. Ve bunu bir kadın dilinden anlatmış. Kesinlikle takdir edilecek tek taraflı bir adanmışlığın, aşkın romanı olmuş. Bu kitaba bayıldım. Aşk romanlarının arasında adı dahi geçmemesi ne kadar kötü. Münire hanım ve Cemil bey arasında çocukluktan başlayan ve ızdıraba dönüşen aşkın hikayesini okuyorsunuz bu kitapta. Uzun zaman sonra böyle bir güzel aşk romanı okumak çok iyi geldi.
Hep O Şarkı
Hep O ŞarkıYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20183,732 okunma
190 syf.
7/10 puan verdi
"Meğer roman yazmak ne güç bir işmiş!İşte elimde kalem önümde defter, saatlerden beri evirip çeviriyorum, iki cümleyi bir araya getiremiyorum.Ben ki, bütün ömrü roman okumakla geçmiş bir kadınım." bu satırlarla başlıyor Münire ile olan yolculuğumuz.Kitap boyunca samimi ve sıcak bir üslupla Münire'nin kaleminden hayat hikayesini okuyoruz. Kitapta iki noktayı çok beğendim.Birincisi; Yakup Kadri Karaosmanoğlu o dönemdeki toplumsal değişimleri, insan ilişkilerini, insanların yaşantılarını, dönem insanlarının psikolojik tahlillerini ustalıkla analiz etmiş.Okurken kitap sizi içine çekiyor.Öyleki o döneme gidip geldim diyebilirim.İkincisi de Yakup Kadri Karaosmanoğlu Münire karakteriyle kadın psikolojisini çok güzel işlemiş.Dünyayı bir kadının gözünden anlatmış bizlere. Bir noktayı beğenmedim kitabın sonu bitmemiş gibiydi.Bir boşluk oluştu kitabı bitirince.Yakup Kadri Karaosmanoğlu gerisini de hayal gücümüze bırakmış sanırım:) Kitap konu olarak birbirlerine komşu olan Münire Hanım ve Cemil Bey'in aşkını anlatıyor.Münire'nin aşkı Cemil'in söylediği 'şarkı' ile başlamıştı.Ve 'hep o şarkı'yla devam etti "Nitekim, ben, bundan otuz yıl evvel hayatımın bütün tadını, bütün saadetini bir şarkının devam müddetince tatmış ve en büyük acısını, en büyük felâketini de yine aynı şarkıyı dinlerken duyup çekmiştim."(s.161) Genel itibariyle güzeldi.Keyifli okumalar...
Hep O Şarkı
Hep O ŞarkıYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20183,732 okunma
190 syf.
10/10 puan verdi
Kitabın ismi çok çekici değil mi? "Hep O Şarkı" Bu esere Nazan Bekiroğlu'nun -hafızam yanıltmıyorsa- Kelime Defteri kitabında denk gelmiştim. Kitapla ilgili birkaç bilgi veriyordu Nazan Hoca. Dikkatimi çekti ve okudum. Aşk konusu ile ilgilenen (tasavvufi, akademik vs.) ya da "ben âşığım arkadaş" diye beylik laf edenlerin okuması gereken bir kitap. Romanın içindeki o samimiyeti nasıl anlatabilirim, bilmiyorum. O yüzden okuyun ve hissedin. Eserleri modern klasikler arasında popüler olan Stefan Zweig'in kadın karakterlere hayat verişindeki başarısını bir de Yakup Kadri'de görün. Kitap bir yanıyla Kiralık Konak eserinin konusunu temel almış diğer yanıyla safiyane bir aşk hikâyesiyle vücuda gelmiş. Toplumsal yapının değişimi işlenirken aslında dünya değişse de aşkın değişmeyeceği ele alınmış. Aşk. Söylerken bir mahcubiyet okurken bir heyecan hissediyor musunuz siz de? "Aşk" Hep O Şarkı'yı okumadan ben aşk romanları severim demeyin. :) Bu eserden sonra çok daha seçici bir okur olabilirsiniz, aşk romanları konusunda. Lütfen bu kitabı okuyun..
Hep O Şarkı
Hep O ŞarkıYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20183,732 okunma
178 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Popüler olmuş aşk romanlarının arasında adı bile geçmemesi ne kadar da kötü. Bu eserle Y. Kadri beni inanılmaz şaşırttı. Kadın psikolojisini gözlemlemiş, algılamış- anlamış ve bunu bir kadının dilinden romanlaştırmış. Takdire şayan bir iş. Tek taraflı bir aşkın, adanmışlığın romanı. Bayıldım. Favorilerim arasına yerleşti.
Hep O Şarkı
Hep O ŞarkıYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20183,732 okunma
190 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
“Ehline denk gelmeyen her şey ziyan olur, can da inci mercan da…”
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, çok yönlü bir yazar gerçekten. Önceleri edebiyatın, şu edebiyatı tek tipleştirmeye çalışan gereksiz akımlarından birinde, Fecr-i Ati’de bulunmuş, daha sonra Millî Edebiyat döneminde eserler vermiştir. Cumhuriyet döneminde de yazdığı eserler vardır. Hep O Şarkı kitabı, adından anlaşıldığı üzere bir aşk romanı ancak öyle
Hep O Şarkı
Hep O ŞarkıYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20183,732 okunma
190 syf.
10/10 puan verdi
Hep O Şarkı
"Meğer roman yazmak ne güç bir işmiş! İşte elimde kalem önümde defter, saatlerden beri evirip çeviriyorum, iki cümleyi bir araya getiremiyorum." Kitap tam olarak bu cümlelerle başlıyor. Münire'nin kendi ağzından, roman yazarmış gibi ama bir yandan da bunun zorluğundan yakınarak, ara ara bizimle doğrudan konuşarak anlattığı hayatını
Hep O Şarkı
Hep O ŞarkıYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20183,732 okunma
190 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Birinden hoşlanmak, sevmek bunlar az çok herkesin başına gelebilecek hislerdir. Size, bazı insanların ömrü boyunca hiç yaşayamadığı bir duyguyu soracağım. Hiç aşık oldunuz mu? Aşkınıza kavuşabilmek için denemediğiniz yol kaldı mı? Yatak döşek hasta oldunuz mu mesela, üzüntüden baygınlık geçirip, çöktünüz mü? İşte, Hep O Şarkı, tüm bunları
Hep O Şarkı
Hep O ŞarkıYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20183,732 okunma
190 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Seversin kavuşamazsan aşk olur.
"Meğer roman yazmak ne güç bir işmiş. İşte elimde kalem önümde defter." Diye başlayan bir roman, Münire ve Cemil Beyin hikayesi. Çocukluk aşkı ne kadar güçlü olabilir? Geçici bir heves mi? Gençlik hatası mı? Yoksa ebeveynlerin inadı mı? Neydi bu iki genci ayıran? Münire'nin kaleminden büyük aşkı Cemil Bey'e olan temiz ve saf duygularını dile getiriyor, bu roman'da. Ahhh be Münire bişeyi çok istemek değil, hayırlısını istemek güzeldir. Otuz yılı aşkın bir aşk, bitmeyen bir sevda, hayatın önlerine çıkardığı engeller. Okurken gözümde canlandırdım her bir sayfayı, mutluluğunu, hayal kırıklığını, çaresizliğini. Yazarımızın kalemini bilen bilir dönemin yalı, köşk, yazlık, da geçen bir dönem romanını kaleme almış yazarımız
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Türk edebiyatının kendine has üslubu ile dile getiriyor
Hep O Şarkı
Hep O Şarkı
eserini, dönemin değişken yüzü, insan psikolojisini ustalık ile anlatıyor. İki kişi birbirini severde kavuşurlarsa mutluluk olur, Biri kaçar diğeri kovalarsa aşk olur, İkiside sever lakîn kavuşamazsa işte o zaman efsane olur. "Sonra tuttun, gönül azaplarının en unutulmazını yüklendi.Hani, Hak yolu aşk yoluydu? Hani, onun nârı senin nurun demekti?" (syf 150)
Hep O Şarkı
Hep O ŞarkıYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20183,732 okunma

Yazar Hakkında

Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yakup Kadri KaraosmanoğluYazar · 29 kitap
27 Mart 1889´da Kahire´de doğdu. İlköğrenimine ailesiyle birlikte gittiği Manisa´da başladı. 1903´te İzmir İdadisi´ne girdi. Babasının ölümünden sonra annesiyle yine Mısır´a döndü, öğrenimini İskenderiye´deki bir Fransız okulunda tamamladı. 1908´de başladığı İstanbul Hukuk Mektebi´ni bitirmedi. 1909´da arkadaşı Şehabettin Süleyman aracılığıyla Fecr-i Âti topluluğuna katıldı. 1916´da tedavi olmak için gittiği İsviçre´de üç yıl kadar kaldı. Mütareke yıllarında İkdam gazetesindeki yazılarıyla Kurtuluş Savaşı´nı destekledi. 1921´de Ankara´ya çağrıldı ve bazı görevler verildi.  1923´te Mardin, 1931´de Manisa milletvekili oldu. Bir yandan da gazeteciliğini ve roman yazarlığını sürdürdü. Kadro Dergisi 1932´de Vedat Nedim Tör, Şevket Süreyya Aydemir, Burhan Asaf Belge ve İsmail Hüsrev Tökin ile birlikte Kadro dergisinin kurucuları arasında yer aldı. Savunduğu bazı görüşler aşırı bulunduğu için Kadro dergisinin 1934´te yayımına son vermek zorunda kalmasından sonra Tiran elçiliğine atandı. Daha sonra 1935´te Prag, 1939´da La Haye, 1942´de Bern, 1949´da Tahran ve 1951´de yine Bern elçiliklerine getirildi. 27 Mayıs 1960´tan sonra Kurucu Meclis üyeliğine seçildi. Siyasal hayatının son görevi 1961-1965 arasındaki Manisa milletvekilliği oldu. 13 Aralık 1974´te Ankara´da öldü.  Yazı Hayatı: Karaosmanoğlu yazarlığa Ümit, Servet-i Fünun, Resimli Kitap gibi dergilerde başladı. Fecr-i Âticiler´in `sanat şahsî ve muhteremdir` görüşünü paylaştığı ve `sanat için sanat` yaptığı bu ilk döneminde Nirvana adlı bir oyun, makaleler, denemeler, düzyazı şiirler ve öyküler yazdı. Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı sırasında ülkenin durumu, sanat anlayışını değiştirmesine yol açtı. Türk toplumunun çeşitli dönemlerdeki gerçekliğini sergilemek istediği için bir ikisi dışında eserlerinde belli tarihi dönemleri ele aldı. Kiralık Konak I. Dünya Savaşı öncesinin, Hüküm Gecesi II. Meşrutiyet´in, Sodom ve Gomore Mütareke döneminin, Yaban Kurtuluş Savaşı yıllarının, Ankara Cumhuriyet´in ilk on yılının, Bir Sürgün II. Abdülhamid döneminin işlendiği romanlardır. Panorama 1923-1952 yıllarını kapsar. Karaosmanoğlu 1920´lerden sonra iyimser bir devrimci görünümündeyken, sonra umutlarını yitirerek romancılığını devrimci yönde kullanmaktan vazgeçmiştir. 1955´ten sonra da anı kitaplarından başka bir şey yazmamıştır.Romanları arasında en ünlüleri Nur Baba, Kiralık Konak ve Yaban´dır. Nur Baba Nur Baba, Karaosmanoğlu´nun ilk romanıdır. 1922´de kitap olarak çıkmadan önce gazetede yayımlanmıştır. Ama yazılışı ondan sekiz dokuz yıl öncesine gider. O yıllar Karaosmanoğlu´nun Eski Yunan ve Latin edebiyatıyla ilgilendiği ve Çamlıca´daki bir Bektaşi tekkesine devam ettiği dönemdir. Nur Baba´yı Euripides´in Bakkhalar´ından esinlenerek ve tekkedeki gözlemlerine dayanarak yazmıştır. Roman, öykü ve makaleleri ile Türk toplumunun Tanzimat’tan bu yana geçirdiği değişiklikleri anlatmış bir yazardır. Asıl ününü romanları ile sağlayan yazarın en ünlü romanları Nur Baba, Kiralık Konak ve Yaban'dır. Edebiyat yaşamının başında Fecr-i Ati edebiyat topluluğunun kurucu üyeleri arasında yer almış; daha sonra bireyci düşüncelerden uzaklaşarak toplumculuğu kabul etmiş bir yazar olarak değerlendirilir. Milli Mücadele yıllarında ve sonrasında etkin bir siyasal yaşam sürmüştür. Milli Mücadeleden itibaren Atatürk’ün yakın arkadaşları arasında yer almış; TBMM II., IV., XII. dönemlerde milletvekilliği yapmıştır. Kadro Dergisi'nin kurucularındandır. Dergi, devrin yöneticileri ile fikir ayrılığına düşüp Kemalizm’i değiştirmekle suçlanarak kapanmasından sonra diplomat olarak yurtdışında çeşitli görevlerde bulunmuştur. Anadolu Ajansı'nın kurucularındandır, ömrünün son yıllarında ajansın yönetim kurulu başkanlığını yapmıştır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.