Hepberaber: Kalpsiz Bir Dünyaya İnat

Ece Temelkuran

Hepberaber: Kalpsiz Bir Dünyaya İnat Gönderileri

Hepberaber: Kalpsiz Bir Dünyaya İnat kitaplarını, Hepberaber: Kalpsiz Bir Dünyaya İnat sözleri ve alıntılarını, Hepberaber: Kalpsiz Bir Dünyaya İnat yazarlarını, Hepberaber: Kalpsiz Bir Dünyaya İnat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Belki de gerçeklik korkumuzun ve onunla mesafeyi korumak için kendimizle yaptığımız gizli anlaşmaların nedeni, hakiki benliklerimizin o gerçekliğin içinde neye benzediğini görme korkusudur. Adamakıllı sınanırsak bedensel olduğu kadar ahlaken de başarısız sayılabileceğimizi düşünürüz. Vazgeçip kapatmadan önce ekranlarımıza "Yeter!" diye bağırmamıza yol açan şey, bu korkudur. Gerçekle yüzleşmenin yol açtığı kırılma riskiyle karşılaştırıldığında, kayıtsızlığımızın yarattığı utanç daha başa çıkılabilir görünür. Ama bu noktadan sonra dünyayla ilişkimiz, bir yere saklanıp ara sıra onu tedirgin bir şekilde gözetlemekten ibarettir. Kendimizi koruma içgüdüsü ve mutluluğumuzu garantiye alma telaşıyla, hayatın korkulacak bir terör diyarı olmadığını görmek için büyü de gerektiğini ve bunun ancak, gerçekliğe dokunacak kadar yaklaştığımızda görünür hale geldiğini unuturuz. Mesafe korkumuzu derinleştirir; gerçeklik, genellikle uzaktan göründüğünden daha az korkutucudur. Gerçeklik bağlamında sergilenen benlik, düşündüğümüzden hep daha güçlüdür.
Sayfa 44
Gerçeklik bize zalimlerin saltanatına kolayca bir gol atma şansı sunmadığında bile top sürme şansımız var. Gerçekliğin acısı, ancak gerçekliğin kendisinde dindirilebilir. Söz konusu gerçeklik bir uyku öncesi masalı değil de dört başı mamur bir bela olduğunda bile.
Sayfa 41
Reklam
Değerli olan her şey kırılgandır. Güzel olan da insani ve gerçektir. Güzel ve kırılgan olan her şeyi türümüzün sağlam ve anlamlı bir hikayesini oluşturmak üzere onarabildiğimizde, ancak o zaman "Sana inanıyorum!" demek mümkün olacak.
Sayfa 19
Faşizm insana olan inancın tamamen ortadan kalkmasıdır. Eğer inancımızı kaybedersek, bu rejime, hem ahlaki hem de politik olarak kırmızı halı sermiş oluruz. İnsana inanmak, hep beraber bir şeyler yapabileceğimize, değiştirebileceğimize inanmak, bu inancın kendisinin seslendirilmesi direnişin doğum anıdır.
Sayfa 13
insana inanmanın en zor yanı, hatta -bu sözcüğü kullanabilir miyim?- kutsal yanı kendine inanmaktır çünkü.
Yıkılmakta olan sistem, insanlığın yarattığı her şeye -bütün ahlaki, siyasi ve bilimsel mutabakatlara- olan inancımızla birlikte bizi de peşinden uçuruma sürüklemekle tehdit ediyor.”
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
Geri188
890 öğeden 881 ile 890 arasındakiler gösteriliyor.