Köy yerinde, mezarı ziyaret etmek, ölüden çok, mezarın başına konan serçeleri, böcekleri ziyaret etmek gibiydi. Çiçek yerine bulgur, bisküvi, kuru üzüm, leblebi serpilirdi kabrin üstüne. Acaba sürüngenler ölüye dolanmasın da bahşedilenleri yesin diye miydi bunlar? Yoksa ölünün bir parçası haline gelen bu cümle küçük mahlukata bir vefa mıydı? Kim bilir...
Sayfa 50 - İletişim Yayınları 10. Baskı 2020, İstanbulKitabı okudu