Geleneksel Sanat Felsefesi Okumaları

Her İnsan Bir Sanatçıdır

Kolektif

Öne Çıkan Her İnsan Bir Sanatçıdır Gönderileri

Öne Çıkan Her İnsan Bir Sanatçıdır kitaplarını, öne çıkan Her İnsan Bir Sanatçıdır sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Her İnsan Bir Sanatçıdır yazarlarını, öne çıkan Her İnsan Bir Sanatçıdır yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan, kendi işine kendini vererek mükemmelliğe ulaşır...
Sayfa 90 - insan yayınlarıKitabı okudu
360 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Her İnsan Bir Sanatçıdır kitabı; geleneksel sanatın anlam ve önemini açıklama çabasından ziyade gerçek anlamda insan olmanın ne demek olduğunu kavramaya odaklanıyor. Yer ile gök arasında bir köprü ve etrafındaki âlem için bir lütuf vesilesi olan kâmil insan; bu cihana neden gelmiş olduğunun farkındadır. Sanat ise yeryüzünde İlâhi Sanatçı’nın
Her İnsan Bir Sanatçıdır
Her İnsan Bir SanatçıdırKolektif · İnsan Yayınları · 201412 okunma
Reklam
Sanatçı olmayan hiç kimsenin toplumsal bir statüye sahip olma hakkı yoktur.
Sayfa 109 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
12. Güzelliğin sanatla ilgisi yoktur! Bu, kulağa korkunç gelmektedir! Kendimizi toplayalım. Sanatın gayesi, doğru yapmaktır (recta ratio factibilı'um). Doğru yapılmış şeyler bizi 'güzel, hoş ve iyi olarak etkiliyor ise canımıza minnet. Çünkü güzel, “görüldüğünde hoşa giden şeydir.” Güzellik de duyular sayesinde ve duyular aracılığıyla bizim hoşumuza giden şeyin soyut isminden ibarettir. Ancak güzellik, yapımın gayesi değildir. Güzellik, doğru yapımın bir arazıdır. Güzellik, bizi hakikate veya benzeri şeylere çeken şeydir; nasıl ki yemek yapmaktaki güzellik bizi güzel yemeğe ve fiziksel duygulanımdaki güzellik bizi güzel eyleme çekiyor ise.
8. Gerçek şu ki, biz Güzelliğe inandığımız için sanatçıyız, sanatçı olduğumuz için Güzelliğe inanıyor değiliz. O halde, inandığımız bu Güzellik nedir? Değer nedir?.. Güzellik, bizim kendinde olan olarak ve hem doğru hem de iyi olarak algıladığımız eşyâdaki düzendir. Güzellik, sezgi ile algılanır ve güzellik bilgisi manevî tefekkür ile geliştirilir. Doğru; eşyânın doğasına ve kendi doğasına sadık olan demektir. İyi ise; iyi bilinen, iyi yapılan, eşyânın gayesine ve kendi gayesine uygun olan demektir... Eşyânın tabiatına ilişkin bilgi, o bilgiye uygun olarak eylemde bulunma iradesi ile pekiştirilmelidir. Gerçek, aklın gayesiyken iyi, iradenin gayesidir. İşine dair bilgisi ve o bilgiyi uygulamaya koyma iradesi olan bir işçi farz edelim ve bu işçinin gerekli beceriye veya araçlara sahip olduğunu varsayalım. Bu şeyler de [yani beceri ve araçlar da] kendi tabiatlarına ve iyiliklerine sahip olsun. Bu işçinin emeğinin ürünü, kaçınılmaz olarak güzeldir ve bu güzellik, doğrudan bilinir ve arzulanır.
Kadim müzik, on yedinci yüzyılın müziğinde dahi hissedilebilen manevî bir değer içerirken, müziğin düzeyi on dokuzuncu yüzyılın başında değişmiş, böylece müzik, din veya mistisizmin yerini almıştır: Müzik duygusu, önceki dönemlerin kutsal dışı müziğinden daha çok her insanî kırılganlık ve zaaf için akıl dışı bir mazeret olma işlevini yüklenmeye başladı. Müzik, her zamankinden daha çok aşırı hassaslaştı ve tumturaklı oldu ve “gündelik hayat”, bilimsel akılcılık ve ticarî materyalizm ile doldu. Ama genel olarak hâlâ gerçek müzikti, kozmik nite' liklere bağlı ve dolayısıyla, ruhun Göğe yükseliş hareketinin nadiren de olsa aracı olabilecek kabiliyetteydi.
Reklam
30 öğeden 31 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.