Eskimezsin bir mayıs serpintisi gibi
Bir mayıs serpintisi ki sağlıklı
Ağustos günlerini hazırlayan. Güllerini
Sürer gurbetçiliğin.
Halksız bir yazarın acısını taşıyan
Kalebent bir şehzade gibi mahzun
Börklüce gibi sabırsız haklılığında
Öyle bir şey
Biraz uzak, biraz çıplak, ve yayan.
Sen bir ağlayış gibisin neden
Bir çocukluğu sürüklüyorsun kanında
Bir güvercin gibi parlar şaşkınlığın
Ölüme yakınlığında bir köylünün, uymasında
Gök durur ve boncuklar durur pazarlarda
Iğdır'da Orta Anadolu tarlalarında
Akşam oldu muydu gaz lambası yakılır
Nerde olursa olsun artık. Coğrafyada
Sürekli bir gurbet vardır.
Dünyanın bütün ağaçları bizimle, bütün taşları bizimle, bütün soluk kadınlar.
İnerler haçların, çadırların ve ayetlerin dibinden Büyük mağarası açılır ölülerin,
Bütün kitaplar bizimle
Kadınlar bunun için doğurgan her yerde...