Kitabı ilk çıktığı günlerde okumuştum. O dönemler baya moda olmuştu. Okumayanlar olmuştur diye düşünerek kitabı tekrardan hatırlatmak istedim. Kitabın arka kapağına baktığımızda klasik bir aşk hikayesi okuyacağımızı düşünüyoruz ama öyle olmuyor.Kitabın ana düşüncesi herkesleşmeme düşüncesi oluyor. Kitabı okurken bir insan bu kadar mı güzel sever diyorsunuz, ara ara ben olsam ne yapardım diye içsel hesaplaşmalarda bulunuyorsunuz. Psikolojik olarak farklı farklı boyutlarda geziniyorsunuz. Bir insanın kaybedeceği bir şey kalmadığında içindeki iyi taraf öyle mi kalır, yoksa gözü hiçbir şeyi görmez mi olur? Bir erkek çocugu her zaman babasına mı benzemek ister, yoksa hiçbir zaman babası gibi olmak istemez mi? Peki ya içinde yabancılaştığımız ilişkilerde suç hep karşı tarafta mıdır, yoksa bunun ortaya çıkmasını sağlayan insanın kendisi midir? Bunun gibi birçok soruya yanıt arayan şaşırtıcı sonuyla uzun süre hafızanızdan çıkmayacak güncel edebiyat ürünlerinden farkını ortaya koyan bu eseri hepinize tavsiye ediyorum. Yeni gönderilerde görüşmek üzere huzurlu okumalar diliyorum. Esenle kalın 🤗
