Einstein'ın kuramında, ondan önce Newton'ın kütleçekim kuramında olduğu gibi, kütleçekim bütün nesneler arasında etkin olan bir çekim gücünden ibaretti. Bu da, uzayda, ebediyen kendi halinde hareketsiz bırakılmış bir dizi kütle olmasını imkansız kılar. Bu kütlelerin kütleçekimden ileri gelen karşılıklı çekimleri, görünürde durağan olan bir evrene apaçık bir tezat oluşturarak nihayetinde içe doğru çökmelerine yol açacaktır.