Hicret
Cahit KülekçiSözler ve Alıntılar
Mekkeli Müslümanlar, tüm mallarını bırakarak hicret etmişler, sahip oldukları ve geride bıraktıkları mallara da müşrikler tarafından el konulmuştu. Böyle bir durumda Muhâcirlerin geçimlerini temin etmesi, iskân sorunlarının çözümlenmesi kolaylıkla halledebilecek bir mesele değilken Ensâr'ın bu aşamadaki tutumları, sorunların kısa süre içinde çözülmesini netice vermiştir.
'Cenâb-ı Hakk bana Mekke'den çıkmak ve hicret etmek için izin verdi.'
'Yâ Resûlallah, arkadaşlık var mı?
'Evet, arkadaşlık var.'
Bu konuşma üzerine Hz. Ebu Bekr'in ağlamaya başladığı, Hz. Âişe'nin de o güne kadar babasını ağlarken görmediği rivâyet edilmektedir.
Tevbe Sûresi, 26
'Allah, Resûlü ile Mü'minler üzerine kendi katından güven duygusu ve huzur indirdi. Bir de sizin göremediğiniz ordular indirdi.'
Abdullah b. Uraykıt'ın müşrik olmasına rağmen Resûlullah (as) ve Hz. Ebû Bekr tarafından görevlendirilmesi, işin ehline verilmesiyle ilgilidir. Ayrıca Abdullah b. Uraykıt Mekke'de doğruluğuna, güvenilirliğine itimat edilen kimselerdendi.
Müslümanları Yesrib'de bir arada tutan, kabile farkı gözetmeksizin aynı safta birleştiren asabiyet bağı sadece inanç eksenindeki bağ olmuştur.
Sayfa 111Kitabı okudu
Mekkeliler, kendi ihtiyaçlarına göre bir dinî anlayış geliştirmişler, tevhîdin simgelerinden olan Ka'be'yi putlarla doldurmuşlardı.
...hicret, bir kaçışı ya da sadece bir yerden bir başka yeri göçü içermemekte, aksine dinî sebeplerle karşılaşılan baskılar neticesinde ve imkân ölçüsünde gerçekleştirilen ve Allah katında bir üstünlük vesilesi olan faaliyetler bütünüdür.
Sayfa 45Kitabı okudu