"Kabrimi kimse ziyaret etmesin Allah için
Gelmesin, reddeylerim billahi öz kardeşimi,
Gözlerim ebnâ-yi âdemden o kadar yıldı ki,
İstemem ben Fatiha, tek çalmasınlar taşımı…"
Etmeden tahkik hiç söz söylemem bir şahs için,
Eski bir darb-ı meseldir gerçi orman taşlamak.
Hicv edersem hâini, zâhid, günâh ettin deme,
Din-i İslâm’da sevabdır çünkü şeytan taşlamak!
Padişahım, bir dirahta (ağaca) döndü kim güya vatan
Daima bir baltadan bir şahı (dal) hali (boş) kalmıyor
Gam değil amma bu mülkün böyle elden gitmesi
Git gide zulmetmeğe elde ahali kalmıyor
"Hükmüne bizler daha hayran olduk demekten,
Bu ne hata, ne ayıp, ne de en küçük günah,
Ölmüş eşek, at, katır etleri yemekten,
Anırır, çifte atar, kişner olduk maşallah."
"Bir soğan soyulurken yaşarıyor da gözler,
Vatandaş soyulurken aldırmıyor öküzler!
Hayadan eser yoktur nafile bütün sözler,
Beyhude inat etme hemen salla başını,
Dilini tut, uslu dur, zıkkımlan maaşını."
"Kabrimi kimse ziyaret etmesin Allah için,
Gelmesin reddeylerim billah öz kardeşimi,
Gözlerim ebna-yı ademden o rutbe yıldı kim,
İstemem ben fatiha, tek çalmasınlar taşımı."
Vergi miktarını ol mertebe arttırmalı kim,
Sahib-i servet olanlar da züğürt kalmalıdır.
Yalnız fahişeler vergisi haksızlık olur,
Evlilerden de yaptıkça rüsum almalıdır
Herkesin bu kârhane-i alemde bir davası var,
Kırkağaçlı Ahmet Efendi’nin de bir kenef davası var,
Kadı Efendi lütfeyle imza et ilamını,
Çünkü böyle pislikten işlerin inhası var, minhası var.
Hükmüne bizler daha hayran olduk demekten,
Bu ne hata, ne ayıp, ne de en küçük günah,
Ölmüş eşek, at, katır etleri yemekten,
Anırır, çifte atar, kişner olduk maşallah.