‘Hayatın içinden hadiseler’
Bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama satır aralarında inanılmaz şeyler gizli bu kitabın.
Her cümleyi çizerken aslında hikaye diyoruz ama ne kadar da içimizden, ne kadar da doğrular dedim. Zaten hayatımızı bölüm bölüm yaşanmış hikayeler tamamlamıyor mu ?
Bazı hikayeleri paragraf paragraf çizdim.
Kiminde güldüm, kiminde düşündüm. Kimi hem düşündürüp güldürdü öyle traji komik. Yani evet bi benzerlerini yaşamışız ama böyle gülünecek hallerimizde olmuş dedim. Ne kadar o an o olayı yaşarken gülmemiş olsak da.
Bir oturuşta bitirilecek bi kitap. En sondaki galip işhanı hikayesi ise en iyisiydi.
Az lafla çok şey anlatmış kendileri bu okuduğum ikinci kitabıydı bayadır elimde tüm kitapları var ama nedense okumamışım, şimdi okumakla iyi ettim dedim. Hem de hiçbir şey için geç değildir okumam gereken zaman bu zamanmış diyorum sadece.
Emrah serbes, sonunda (t) olmayan ;)
Hayatın sillesini yemiş gibi yazıyor. Yenilen kazıklar, uğranılan haksızlıklar, ufacık gördüğünüz sevinçler, büyük mutluluklar, mutusuzluklar, uğraşlar farklı kafalar, değişik muhabbetler.... bu çok uzar ama güzel kitaptı. Bence bu tarz kitaplara da yer vermek gerekir, farklı olarak aralara sokulması gerekir.
Dünyaya farklı bir açıdan bakan iki çift göz çıkar.
Bu kitabı kendimizi —Özgür zannediyoruz, oysaki sadece ipimizi biraz uzun bırakmışlar.
Alıntısı için okudum. Ama çok daha can alıcı yerler okudum, çevreme de attım. Okurken mutlu olduğum bir kitap oldu kısacası. Tavsiye ediyorum.