Selamün Aleyküm
Bugün sizlere okumaktan büyük keyif aldığım, çok değerli hocamın #ruhuonaransohbetler serinin yeni çıkan üçüncü kitabı ile geldim...
Ne yazarsa yazsın okunur dediğim yazarlardan bir tanesi de muhakkak kendisidir.
Şöyle ki kaleme aldığı ve ifade ettiği her satırı kalbim tastikliyor , aklım onaylıyor ve asla kulaktan duyma bilgiler kullanmıyor.
Her bir olaya bakış açısı, vurguladığı her bir mesele araştırma kaynaklı, deliller ve istatistiklere dayanıyor...
Yazar samimi ve etkileyici bir üslup ile sade ama sarsıcı bir dil kullanıyor.
Okurlarını düşünmeye ve içsel bir yolculuğa davet ediyor.
Sabır, şükür, iman ve tevekkül ,iç huzur gibi insanı insan yapan değerleri derinlemesine ele alarak, bilginin ötesinde, kalbin dirilişine ve ruhun dinginliğine dokunuyor yazarımız.
Modern hayatın karmaşasında kaybolan manevi dünyamıza yeniden ışık tutuyor.
Çünkü;
Zaman hızla akıyor.
Günler birbirinin üzerine yığılır iken, insanın kalbi susuz kalmış bir toprak gibi çatlıyor.
Sabırsızlık bir salgına dönüşmüş, şükür unutulmuş bir dua gibi rüzgâra karışmış.
Tevekkül ise, aklın değil ekranların hüküm sürdüğü çağda neredeyse yok olmuş.
İrade yeniden tanımlanıyor, iman derinleşiyor, sabır artık sadece beklemek değil; anlayarak beklemek oluyor.
İyileşmek için ilaç değil, anlam lazım bize.
Bir parça sükûnet, birkaç sayfa hakikat, ve en önemlisi…
Hatırlamak.
Okuyanların ruhunda yankı bulacak şekilde ruhsal gelişim arayanlar, maneviyatını güçlendirmek isteyenler kalbinizi ve ruhunuzu besleyecek bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?