Hikmetleriyle Nasreddin Hoca Latifeleri

Seyyid Burhaneddin İbn Mevlânâ

Quotes

See All
Yersiniz Tabii
Odun keserken eli ayağı üşüyen Hoca, - Ben öldüm, diyerek bir ağacın altına yatmış. Biraz sonra kurtların gelip eşeğini yemeye başladığını gören Hoca yattığı yerden, - Buldunuz sahibi ölmüş eşeği, yersiniz tabii, demiş. Yani: Ölmüş kimselerin ardında kalan yetimlerinin malını, hakkını yemeyin. Ölen kişinin mallarında hak sahibi yetimlerdir. Kesinlikle öyle eşek eti yiyen kurtlar gibi yetim malını yemeyin, demeyi murat ediyorlar.
Sayfa 95 - 4. Baskı, Ağustos 2021
DOKUZ AKÇE
Bir gece rüyasında Hoca’ya dokuz akçe vermişler. Hoca, -Dokuz olmaz, on akçe olsun derken uyanmış, bakmış ki elleri bomboş, hemen gözlerini kapatıp elini uzatmış ve, -Getir, tamam dokuz akçe olsun, demiş. Yani: Bu fâni dünya rüya gibidir, elimizde bulunan para ve dünyalık şeyler de öyledir. Kavgayla bağırıp çağırma ile daha çok toplanmaya hırs ve gayret etmeyip elimizde rüya gibi bulunan parayı ve malları uygun yerlere sadaka, ihsan ve hayır hasenata bol bol harcayın. Yarın ahirette uyandığımız vakit eliniz boşa çıkmasın diye uyarıyor ve nasihat ediyor.
Sayfa 19 - 4. Baskı, Ağustos 2021
Reklam
Seni Kendim Sandım
Nasreddin Hoca’nın yanına bir gün bir adam gelir. Hoca adamla görüşür, konuşur ve geri çekilerek, - Sorması ayıp olmasın ama siz kimsiniz, tanıyamadım, der. Adam, - Peki, o zaman tanıyamadığın bir adamla niçin görüşüp konuştun, deyince Hoca, - Sarığın sarığıma, kaftanın da kaftanıma benzeyince seni kendim sandım, onun için görüştüm, der. Yani: Yabancılar ile sıkı fıkı, samimi olmayın; tanıdığınız, huyunu suyunu bildiğiniz insanlarla samimi olun. Huyu suyu, meşrebi, tarikatı size uygun olmadıkça dostluk ve muhabbet lezzetini bulamazsınız. Böyle insanlarla arkadaşlık etmezseniz kendinizi bulamazsınız, onun için hemen sevenler ile bir vücut gibi olup Allah rızası için muhabbet edin, onlara sırdaş olun ki Hakk’ı kendinizde bulasınız, demeyi ima ediyor.
Sayfa 78 - 4. Baskı, Ağustos 2021
Çalacak Bir Şey Bulamamış
Hoca’nın evine bir gün hırsız girmiş. Hırsızı gören karısı, - Evde hırsız var, diye bağırınca Hoca, - Ses çıkarma hanım, çalacak bir şey bulamamış daha, eğer bulursa ben geri alırım, demiş. Yani: Vucut hanenizdeki düşmanlık, kin, hile ve dünya muhabbetlerini yok edin, yerine iman ve irfan dolsun. Şeytan geldiği zaman iman nurundan başka bir şey bulamasın, eli boş olarak gitsin. İman nuru her zaman sahibinde kalır, demeyi murat ediyorlar.
Sayfa 106 - 4. Baskı, Ağustos 2021
Cuma Gecesi
Hoca’yla hanımı her cuma gecesi gusletmeye karar vermişler. Hoca demiş ki, - Hanım, ben çok meşgul bir insanım, hangi gecenin cuma gecesi olduğunu hatırlayamazsam ne yapalım? Hanımı, - Cuma gecesi olunca ben senin kavuğunu yorganların üstüne koyarım, sen de cuma gecesi olduğunu anlarsın, demiş. Hanımı, Cuma gecesi olmadan Hoca’nın kavuğunu alıp yorganların üstüne koymuş. Hoca, - Hanım, bu gece cuma gecesi değildir, deyince hanımı, - Bu evde ya cuma gecesi dursun ya da ben demiş. Yani: Cuma gecesi birlikte olmakla zâhirde salih bir çocuk sahibi olunacağına, bâtında da bu mübarek günde bir araya gelip evrâd, zikir ve ibadetle meşgul olursanız kalbinize nice ilâhi nurlar ve zuhurat geleceğine, birçok manevi hakikatlere kavuşacağınıza işaret buyuruyorlar.
Sayfa 113 - 4. Baskı, Ağustos 2021
Kırparlar Kırparlar Yıldız Yaparlar
Hoca’ya, - Yeni ay olduğu zaman eskisini ne yaparlar, demişler. Hoca da, - Kırparlar, kırparlar yıldız yaparlar, demiş. Yani: Gençlik zamanı yapılan ibadetler çok güzeldir. Gençliğinizle gururlanıp kibirlenmeyin ve şeytanın vesvesesine kapılarak kötü arkadaşlarınıza uymayın. İbadet ve taat üzere olun. Ölüm vakti geldiğinde, “Keşke bu zayıf halimizden önce gençlik çağımızda ibadet etseydik” deyip pişman olmayın diye tembih buyuruyorlar.
Sayfa 51 - 4. Baskı, Ağustos 2021
Reklam
Bir Pul Eksik Verirsiniz
Hoca bir ırmak kenarına gitmiş, orada dururken yanına on âmâ gelmiş. Hoca’dan, kendilerini karşıya geçirmesini istemişler ve kişi başı biner pula anlaşmışlar. Hoca bunları tek tek karşıya geçirmeye başlamış, derken âmâlardan biri akıntıya kapılmış, akıntının, arkadaşlarını sürüklediğini anlayan diğer âmâlar feryada başlamışlar. Bu hal üzerine Hoca da, - Niçin feryat ediyorsunuz, bir pul eksik verirsiniz, demiş. Yani: Yarın sıraya varıldığı zaman günahlar ile âmâ olduğunuz halde Resûlullah’ın [sallallahu aleyhi vesellem] şefaati ile hepimiz sıratı geçerken bir körün hali gibi, amelimize güvenirsek günahımızın çokluğuyla büyük günah ehlinin cehennem ateşine düşmeleri gibi cehenneme düşmektense amellerimizle gururlanmayıp Allah’ın rızasını ve mağfiretini isteyip korku ve ümit arasında bulunarak pul gibi olan amelimize güvenmemeyi, amelimizle, gururlanmamayı, bunun câiz olmadığını anlatmak istiyor.
Sayfa 54 - 4. Baskı, Ağustos 2021
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.