Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hikmetü'l-İstiaze Risalesi

Bediüzzaman Said Nursî

Hikmetü'l-İstiaze Risalesi Sözleri ve Alıntıları

Hikmetü'l-İstiaze Risalesi sözleri ve alıntılarını, Hikmetü'l-İstiaze Risalesi kitap alıntılarını, Hikmetü'l-İstiaze Risalesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Günahlara düşen insanlar niye kurtulamıyorlar?
Eğer denilse: Bu kadar elîm ve karanlıklı, müşkülatlı yola nasıl ekser insanlar gidiyorlar? Elcevap: İçine düşmüş bulunuyorlar, çıkamıyorlar. Hem insandaki nebatî ve hayvanî kuvveleri, âkıbeti görmedikleri, düşünemedikleri ve o insandaki letaif-i insaniyeye galebe ettikleri için çıkmak istemiyorlar ve hazır ve muvakkat bir lezzetle müteselli oluyorlar.
Reklam
Ve îmân ve hidâyet yolu o kadar kolay ve zâhirdir ki, herkes ona girmeli idi.
Sayfa 20 - Altınbaşak NeşriyatKitabı okudu
Nefs-i insaniye, muaccel ve hazır bir dirhem lezzeti; müeccel, gaib bir batman lezzete tercih ettiği gibi hazır bir tokat korkusundan, ileride bir sene azaptan daha ziyade çekinir. Hem insanda hissiyat galip olsa aklın muhakemesini dinlemez. Heves ve vehmi hükmedip en az ve ehemmiyetsiz bir lezzet-i hazırayı, ileride gayet büyük bir mükâfata tercih eder. Ve az bir hazır sıkıntıdan, ileride büyük bir azab-ı müecceleden ziyade çekinir. Çünkü tevehhüm ve heves ve his, ileriyi görmüyor belki inkâr ediyorlar. Nefis dahi yardım etse mahall-i iman olan kalp ve akıl susarlar, mağlup oluyorlar.
muaccel: yakın - müeccel: ilerideki
Reklam
İşte, ey ehl-i iman! Şeytanların bu müthiş tahribatına karşı en mühim silâhınız ve cihazat-ı tamiriyeniz istiğfardır ve “Eûzü billâh” demekle Cenâb-ı Hakka ilticadır. Ve kal’anız(kale) Sünnet-i Seniyyedir.
Sayfa 10 - Altınbaşak NeşriyatKitabı okudu
"Şüphesiz ki şeytanın hilesi zayıftır." (Sûre-i Nisa, 76)
Sayfa 47 - Altınbaşak NeşriyatKitabı okudu
Meselâ, nasıl ki süt ve yoğurt bozulsalar, yine yenilebilirler. Fakat yağ bozulsa, yenilmez, bazen zehir gibi olur. Öyle de, mahlûkatın en mükerremi, belki en alâsı olan insan eğer bozulsa, bozuk hayvandan daha ziyâde bozuk olur. Müteaffin(kokuşmuş) maddelerin kokusuyla telezzüz eden haşerât gibi ve ısırmakla zehirlendirmekten lezzet alan yılanlar gibi, dalâlet bataklığındaki şerlerle ve habis ahlâklarla telezzüz ve iftihâr eder ve zulmün zulümâtındaki zararlardan ve cinayetlerden lezzet alırlar; âdetâ şeytanın mâhiyetine girerler.
Sayfa 28 - Altınbaşak NeşriyatKitabı okudu
İblisin en mühim bir desisesi,(hile) kendini, kendine tabi olanlara inkâr ettirmektir.
Sayfa 27 - Altınbaşak NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Meselâ, ateşin yüz hayırlı neticeleri var. Fakat insanlar ateşi kendilerine şer yapmakla "Ateşin îcâdı şerdir" diyemezler.
Sayfa 16 - Altınbaşak NeşriyatKitabı okudu
"Bir emareden gelmeyen bir ihtimâl-i zâtî ise, bir imkân-ı zihnî olmaz ki, şübhe verip, ehemmiyeti olsun."
Sayfa 14 - Altınbaşak NeşriyatKitabı okudu
Çendân şeytan yüzünden ekser insanlar dalalete giderler. Fakat ehemmiyet ve kıymet, ekseriyetle keyfiyete bakar, kemiyete az bakar veya bakmaz.
Sayfa 6 - Altınbaşak NeşriyatKitabı okudu
Herkesçe ma'lûmdur ki: Yirmi adamın yirmi günde yaptığı bir binayı, bir adam bir günde tahrib eder.
Sayfa 5 - Altınbaşak NeşriyatKitabı okudu
Namaz yerine çok şey koyunca da anlam bozulmuyor...
Nasıl ki böyle şöhret dîvânelerinden birisi, namazgâhı telvîs(pisletmek) etmiş, tâ herkes ondan bahsetsin. Hatta ondan lanetle bahis edilmiş de, şöhretperestlik damarı, kendisine bu lanetli şöhreti hoş göstermiş diye, darb-ı mesel(atasözü) olmuş.
Sayfa 36 - Altınbaşak NeşriyatKitabı okudu
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.