Hayat her zaman insana doğrudan güler yüzünü göstermiyor. Mutlaka meşaketli, dikenli yollar; çökük merdivenler vardır. Başarmak bazen kalemin ucunda ya da kağıdın bir kenarında yazmıyordur. Hayat, insana dolaylı ve zahmetli yollardan harika bir tecrübe yaşattırıyor. Tecrübeler de kazandırır. Bazen meşakatın sonunda insanın yaşamını üç yüz altmış derece değiştiriyor.
Cihan, öyle bir yer ki her türlü zihniyet vardır. Kandıran kandırana. Kim kimin üzerinden prim yapabildiyse. Kim kimin ekmeğiyle oynayabildiyse. Kim kimin hayatını yerle bir ettiyse.. Ne kazançları oluyorsa kötülükten başka
İnsanlık bir taraftan ölüyorken daha doğrusu yok etmeye çalışırlarken aslında ak taraftan iyilikle, insanlıkla binlerce insanlık kazandırılıyor.
Saygun, Sermet'i kandırarak insanlığı yok etmeye çalışırken Sermet'in güzel gönlüne mücevher gibi, altın kalpli, insanlığı var edecek bir insan çıkıyor karşısına mahpushane odalarında. Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez. Ve işte Sermet, Aydan ile tanışır. Aydan Bey bir hazine iken en gizemli insandır. Acaba ne gibi bir gizemliğe sahip? Gelecekte kullanacağı planlarına Sermet ve ailesi ile yürütmesini hedefler. Ancak Aydan Bey veda ederken hayata Sermet'in oğluna bıraktı işaretlerle Aydan Beyin gizliliği olan Hilal Çıkmaz'a ulaşabilecek mi?
Yukarıda belirttiğim gibi kazanmak kolay değil, kötülük yapmak da yarar sağlamaz. Kimse bilemez hayat insana ne yaşatır.
Elif Hazal Topçu
Merhabalar Bugün sizlere severek okumuş olduğum,harika bir roman ile geldim.
Yazarın kurgusunu,kaleminin akıcı,sade oluşunu sevdim.
Olay örgüsünün aktarılması,karakterlerin içsel döngüleri ve son sayfasına kadar tahminlerde bulunup ama her seferinde yanıltan,okudukça bam
