Hilal Görününce

Sevinç Çokum
"Hilal Görününce, Türk edebiyatında hak ettiği kadar yer bulamamış bir coğrafyayı, Kırım'ı anlatıyor. Tatarlarla Osmanlı ilişkilerine de yer veren roman, 1853-1856 Kırım Savaşı'nın öncesi ve sonrasını kapsayacak şekilde ilerler. O yılları bir Tatar ailesinin gözüyle canlandıran eser, Kırım'a has, renkli örf ve âdetlerle zenginleşmiş, destansı bir nitelik kazanmıştır..." Şafak sökerken Salgır Nehri kıyılarına varmıştı. Çatır Dağı'ndan doğan su durgundu. Yağmur bekliyordu. Adını aldığı bu nehirden su içti. Durup dinlendi. Sonra eski günlerdeki canlılığını yeniden bularak nehir boyunca yürüdü, koştu. Yaz güneşiyle kavrulmuş bozkırın kokusunu almaya başlamıştı. Doğduğu, bir tayken koştuğu bozkırın... Bazen taşlı kayalı yerlerde tökezliyor, yine de yürüyor, koşuyordu. Kuzeydeki düzlüklere varınca yürümeyi öğrendiği bu yerleri tanıdı. Başını göğe kaldırıp birkaç defa kişnedi. Sahibini çağırdı. Durup bekledi. Oradan geçen köylüler bu sahipsiz hayvanı görerek yanına yaklaştılar. Salgır bu yabancılara ürkek baktı. Sonra dönüp dörtnala oradan uzaklaştı... (Tanıtım Bülteninden)
346 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1988
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

346 syf.
·
Puan vermedi
Kitap Kırım Türkler'inin yaşadığı zorlukları anlatıyor. Türklerin atlara olan sevdası da çok ağır bir şekilde işlenmiş kitaba. Kurgu güzel o zamanı çok başarılı bir şekilde yansıtmış
Hilal Görününce
Hilal GörününceSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 2017481 okunma
346 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Keşke bu kitabı daha önceden okusaydım. Yazarın anlatımı ve karakterler gerçekten çok güzeldi. Kitabı okurken adeta yazar karşımda olayları bana anlatıyormuş gibi heyecanlı hissettim. Herkesin okumasını isterim böyle güzel bir kitabı.
Hilal Görününce
Hilal GörününceSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 2013481 okunma
346 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
İsmimi taşıyan bir roman olması hasebiyle dikkatimi çekti "Hilal Görününce." Sevinç Çokum'un da okuduğum ilk romanı oldu. Osmanlı-Rusya savaşı döneminde Türklerin Kırım coğrafyasında yaşadıkları; o bölgeye ait gelenek ve göreneklerle, söyleyişlerle anlatılmış. Kırım'ı tarih derslerinde anlatıldığı kadarıyla biliyoruzdur belki çoğumuz fakat romanda Kırım Türklerinin vatanlarına bağlılığı, gösterdikleri cesaret, özlerini ve bağımsızlıklarını kaybetmemek adına verdiği mücadele, yaptıkları fedakarlıklar ve yaşadıkları kayıplar, Rusya'nın tarih boyunca değişmeyen işgalci zihniyeti, zulmü fakat Tatarların onlara asla boyun eğmeyişi bir kere daha gösterdi bana Kırım'ın önemini ve güzelliğini... Sevinç Çokum'un akıcı, arı Türkçesine, biçemine de hayran kaldığımı belirtmeliyim. Evet, Hilal Görününce okuduğum ilk romanı oldu ancak son romanı olmayacağı kesin... Tarihî roman severlerin de bir solukta okuyacağı bir kitap.
Hilal Görününce
Hilal GörününceSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 2017481 okunma
Kitap yorumum
346 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Hilal Görününce Hilal Görününce kitabının yorumuyla sizlerleyim. Kırım Savaşı neredeyse çoğu tarih kitaplarında az değinilen ve pek fazla bilgiye vakıf olmadığımız bir konudur. Bu kitapta Kırım Savaşı'nın yaşadığı dönem Tatar bir ailenin gözüyle kitaba yansıtılmış. Destansı bir anlatım ile Kırım hakkında bilinmezliklere bir yolculuğa çıkarıyor. Hilal Görününce kitabından bahsedecek olursam; Kırım, Karadeniz'in Kuzeyi'nde yer alan bir bölgeye verilen addır. Kırım'a ilk kez Hunlar ayak basmış, ardından sırasıyla; Peçenekler, Selçuklular ve nihayetinde Osmanlılar hakim olmuş. Kırım toprakları, Osmanlılar'ın elinden Küçük Kaynarca antlaşması ile alınmış. Osmanlı, Ruslarla, Kırım için büyük mücadeleler vermiş. 1853-1865 Kırım Savaşı'nın öncesi ve sonrası detaylı bir biçimde anlatılıyor. Kırım Savaşı tarihte 93 Harbi olarak da geçmektedir. Kırım'ın, Ruslar'dan çektiği zulüm ve eziyetler günümüze kadar devam ettiğini de unutmamalı! Kitapla kalın dostlar #okudumbitti #kitapyorumu#kitaptanalıntılar #arkakapak #erdeminkitapligi #kesfet #hilalgörününce #sevinççokum #kapıyayınları #sayfa373
Hilal Görününce
Hilal GörününceSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 2017481 okunma
346 syf.
·
Puan vermedi
Osmanlı - Rus Savaşı olurken Kırım'da neler yaşanıyordu. Kırım Türklerinin yıllardır süren özgürlük özlemi Bahçesaray'a bağlı bir köyde yaşayan insanlar üzerinden anlatılıyor. İşgalci Rus zihniyetine karşı tek tutunacakları şey gelenekleri, görenekleri, geçmişe olan bağlılıkları ve töreleriyle Kırım Türkleri. Çocukları Çorabatır destanıyla büyüten Nizam Dede'nin etrafında şekillenen yiğitlikle yoğrulmuş insanların hikayesi Sevinç Çokum 'un arı duru Türkçesiyle ayrı bir tada bürünüyor. Okurken insanın içini burkan, hüzünlendiren şey; Giray Bey, Arslan Bey ve Şirin Hanım'ın şahsında özgürlük özlemi çeken Kırım 'ın hâlâ Rus pomeşçiklerinin elinde esir olması. Kırım özgür olana dek bu hüzün yakamızı bırakmayacak.
Hilal Görününce
Hilal GörününceSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 2017481 okunma
Kırım ve Osmanlı Teması
346 syf.
8/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
Hilal Görününce,bizleri 1850'li yıllara alıp götüren bir Kırım romanı. Bu tarih önemlidir çünkü Osmanlı-Kırım savaşı tam da bu yıllarda,1853-1856, cereyan etmiştir. Olaylar Kırım'ın Bahçesaray
Hilal Görününce
Hilal GörününceSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 2017481 okunma
346 syf.
9/10 puan verdi
Sevinç ÇOKUM'u ilk defa okudum. Kitabın dili sade, akıcı ve kurgusu çok güzeldi. Tarih ve tarihi roman okumayı seven biri olarak bu tarihi romanı çok beğendim. Okuma sonunda; yazara ve kitaba
Hilal Görününce
Hilal GörününceSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 2017481 okunma
346 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
5-6 yıl ara ile ikinci kez okudum. Ara ara, bende yer edinmiş kitapları tekrar alır okurum. Kadim bir dostla muhabbet dolu bir sohbet hissi uyandırır bu okumalar bende. O yüzden daha bir lezzetli olur. Kitaba gelecek olursam, Sevinç Çokum'un pek çok kitabını okusam da hiçbiri bu kitaptaki tadı vermedi bana. Kitapta, Kırım Türklerinin Rus işgali sırasında yaşadıklarını ele almaya çalışmış S. Çokum. Bunun yanı sıra Türk kültürünün pek çok iziyle karşılaşmak mümkün. Özellikle Dede Korkut'un tipik özelliklerinden yararlanmış yazar. Nizam Dede bu tipik Dede Korkut özelliklerini kendinde toplamış mesela. Örneğin ad verme, halk meclisinde ona danışma vs. Velhasılı, her iki okumamda da sıkılmadan, ilk kez okuyormuşçasına bitirdim kitabı.
Hilal Görününce
Hilal GörününceSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 2013481 okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Sevinç Çokum’un kalemine hayran olmamak elde değil. Yalın ve okuru sıkmayan akıcı bir anlatımı var. Sanki hikayenin bir parçasıymışsınız gibi hissettiriyor. Ne yaşarlarsa yaşasınlar başlarını göğe kaldırdıklarında hilali görebilen Kırım Türklerinin hikayesi… Kırım Türklerinin yaşamış oldukları zorlukları, zorluklar karşısında dimdik ayakta durmalarını birlik beraberlik içinde oluşları ve asla umutlarını kaybetmemelerini anlatmış bize yazar. Hüzün dolu bir umudun, inanışın hikayesiydi okumaya değer. Tavsiyedir…
Hilal Görününce
Hilal GörününceSevinç Çokum · Ötüken Neşriyat · 2008481 okunma
346 syf.
·
Puan vermedi
Hilal Görününce Kırım Türklerinin Kırım Savaşı (1853-1856) yıllarındaki sosyal hayatından kesitler sunan, bir tarihi roman. Kitapta yerinden yurdundan atılmak ve ezilmek istenen insanların, Osmanlı'nın yardımıyla Rus istila ve baskısından kurtulma çabaları, bölgenin zengin tabiat unsuru ve folklorik malzemesiyle birlikte anlatılmaktadır.
Hilal Görününce
Hilal GörününceSevinç Çokum · Kapı Yayınları · 2017481 okunma

Yazar Hakkında

Sevinç Çokum
Sevinç ÇokumYazar · 32 kitap
Sevinç Çokum  25 Ağustos 1943’te  İstanbul  Beşiktaş’ta dünyaya geldi. Üç kız evlada sahip olan ailenin en küçük çocuğudur. Beşiktaş Büyük Esma Sultan İlkokulunu, Beşiktaş Ortaokulu ve Lisesini bitirdi. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu; ayrıca Umumi Sosyoloji dalında öğrenim gördü.  Acıbadem Özel Anadolu Lisesinde ve Etfal Hastanesine bağlı hemşire okulunda Türkçe ve Edebiyat dersleri verdi. Orta öğrenimi sırasında bir süre İstanbul Radyosu çocuk korosunun haftalık programlarına katıldı.   Klasik Batı müziği dalında özel keman dersleri alarak Türk ve değişik ülkelerin temsilcilerinden  oluşan A. Kavafyan yönetimindeki  İstanbul Amatör Senfoni Orkestrasında ikinci kemanlarda çaldı, konserlere katıldı. Üniversitedeyken politikayla ilgilenmeğe başladı. Bir siyasi partinin ilçe gençlik kolu başkanı oldu, daha sonra İl Gençlik Teşkilâtına geçti, bir süre sonra politikada aktif rol almaktan  vazgeçti.  Öğrenimi sırasında evlenen  Sevinç Çokum, 1968 çalkantılı döneminde öğrenci hareketlerine fikirleriyle katıldı. Edebiyata sevgisi  ortaokul sıralarında Türkçe Öğretmeni Necmi Seren’in, lisede ise Suzan Karamanlıoğlu’nun   yönlendirmeleriyle  yol aldı. Necmi Seren öğretmenliğin dışında Macarca’dan çeviriler yapmış, ünlü “Pal Sokağı Çocukları” romanını Türkçeye kazandırmıştı. Sevinç Çokum daha o tarihlerde günlük tuttu, şiirler yazdı. Lisede öğrenciyken büyüklerin katıldığı Kudret Gazetesindeki bir yarışmaya girerek ikinci oldu. Üniversitede hikâyeler yazmağa başlayan yazarın  Bir Eski Sokak Sesi adlı öyküsü Hisar Dergisinde (Şubat 1972) yer aldı. O sıralarda Yelken ve Eflatun Dergilerinde de birkaç hikâyesi görüldü, Ahmet Nadir Caner’in yönettiği Başkent Gazetesinde  şiirlerinden bazıları  neşredildi. İlk hikâyelerini  Eğik Ağaçlar adlı kitabında toplayan yazar,  Behçet Necatigil’in  tavsiyesiyle öyküde yoğunlaştı. Bu kitabın ardından Hisar Dergisinin yanısıra  Türk Edebiyatı Dergisinde de yazmağa başladı. 1975-76 yıllarında Kültür Bakanlığı bünyesinde düzenlenen komisyonlardan Halk ve Çocuk Yayınları Kurulundaki çalışmalara katıldı. 1977-79 yıllarında Türk Edebiyatı Dergisinin yazı işleri müdürlüğünde bulundu. Daha sonra,  (1981-85)  eşi Rıfat İzzet Çokum’la kurdukları Cönk Yayınlarını yönetti. Sevinç Çokum’un öykü, söyleşi ve diğer yazıları, Hisar, Türk Edebiyatı, Gösteri,  Varlık Dergilerinde ve Dünya- Kitap’ta yer aldı. Öyküleri: Eğik Ağaçlar (1972), Bölüşmek (1974), Makina (1976), Derin Yara (1984),Onlardan Kalan (1987 ) Bu kitaplar birleştirilerek, Bir Eski Sokak Sesi, Evlerinin Önü, Onlardan Kalan adlarıyla yeniden yayımlandı. Rozalya Ana  (1993- Türkiye Yazarlar Birliği Armağanı), Beyaz Bir Kıyı (Fas’ta geçen hikâyeleri 1998), Gece Kuşu Uzun Öter (2001 ), Al Çiçeğin Moru (2010). Romanları: Zor (1977), Bizim Diyar (1978), Hilal Görününce (1984- Milli Kültür Vakfı ve TYB Armağanları), Ağustos Başağı (1989), Çırpıntılar  (1991), Karanlığa Direnen Yıldız (1996), Deli Zamanlar (2000),  Gülyüzlüm (Tefrika roman olarak yazılışı 1988, kitaplaşması 2003 ), Gece Rüzgârları (2004), Tren Burdan Geçmiyor (2007),  Arada Kalmış Tebessüm (2010), Lacivert Taşı (2011- Eskader Roman Armağanı) Gazete Yazıları: Güzele Bakan Karınca (1997), Vaktini Bekleyen Tohum (2000 ) Anlatı:  Hevenk- Kayıp İstanbul (1993-TYB Armağanı) Radyo programları ve TV senaryoları da bulunan Çokum, Yeniden Doğmak adlı dizi senaryosuyla  Ankara Gazeteciler Cemiyeti, 1988 Basın Şeref Belgesine lâyık görülmüştür. Çevrilmiş Eserleri: Çarmıh,Bir Geminin Getirdikleri, Der Neu Mensch İn Der Türkei – Almanya(Seçkiye Katılan Öyküler) BizimDiyar, Prof.Dr.  Azize Cefarzade’nin çevirisiyle- Azerbaycan-Baku.(Roman) Tarifsiz Bir Sesin Hikâyesi, Moderne Turkse Verhalen- Hollanda (Seçkiye Katılan Öykü) Denizin Dalgası Saçların, Racconti dell Anatolia-İtalya (Seçkiye Katılan Öykü) Deli Zamanlar  Arapçaya çevrilerek Mısır’da yayımlandı (Roman) Tarlabaşı’nda Sabah Oluyor, Istanbul In Women’s Short Storıes – England ( Seçkiye Katılmış Öykü) Deli Zamanlar Arnavutluk, Bulgaristan ve Hindistan’da yayımlanmak üzere çevrilmektedir. Eserleri üniversitelerde araştırma konusu olan Sevinç Çokum’un yurt dışında da bazı eserleri üzerinde çalışmalar gerçekleşti. Ayn Şems Üniversitesinden Ayşe Abdülvahid Çırpıntılar romanıyla ilgili, Batıda Türk Göçmenlerinin  Sorunları  adıyla  yüksek lisans yaptı.(2008-2010) Ayrıca yine Mısır’da Kahire Üniversitesinden Muhammed Eyd, yazarın  Beyaz Bir Kıyı  adlı eserini dil bakımından inceleyen bir çalışma ortaya koydu.(2010-2011) İlk kitabıyla insan sevgisi ve hümanizma çizgisinde görünen Sevinç Çokum, zaman içerisinde öykü ve romanlarında değişimler yaşadı. Toplum ve birey arasındaki ilişkileri kurcalayan yazar, ilk romanlarında ulusun değerlerini kişilerine aktararak onları tarih perspektifi içinde ele aldı. Giderek insanın iç yapısındaki  derinliklere yönelen yazar,  sanatın sınırları olmayacağını savunarak evrenselliğe ulaştı. Deli Zamanlar romanıyla birlikte hikâyelerindeki ince gözlemleri, dil özenini ve ironik bakışı romanlarına taşıdı. Tren Burdan Geçmiyor ve Arada Kalmış Tebessüm, Lacivert Taşı  gibi  son romanlarında sosyal-psikolojinin verileriyle insanı anlamaya çalıştı. Abukiz adını verdiği bir felsefe ortaya atarak, çok renkli ve prizmatik bir yapı içinden dünyaya baktı. İçtenliği önemseyerek öğretilerin dışındaki doğruları aradı.  
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.