Hırdavatçı Dede

Kemalettin Tuğcu
Eskiden fasulyenin yüzüne bakmazdı kimse. Böbürlenen bir adama: «Kendini fasulye gibi nimetten mi sanıyorsun.» derler.
Reklam
"Gelmemiş, diye söylendi. Gelmez ya, dedi. Ne vardı kadının kalbini kıracak. Onun işi, oğlunun bakımı yetmiyormuş gibi çamurlu ayakkabıları ile girmişti içeriye. Darılmaz mı kadın. Darıldı da ne yaptı. Çıkart ayakkabılarının çamurlarını temizleyeyim dedi. Vay sen misin söyleyen. Ben böyleyim işte, dedim. İşine gelirse, gelmezse çıkar gidersin."
Ne kadar çok kitabın var diyenlere cevabım: :)
Ben yalnız bu İstanbul'da değil, başka kentlerde ve kasabalarda da kitap satanları dolaştım. Aza çoğa bakmadım, verdim parayı aldım.
"İş değil bu, dedi. Kadın derler toparlardı. Neymiş suçu. Çamurlu ayakkabılarla girmişsin içeriye. Uğraşmış didinmiş kadın her tarafı silmiş süpürmüş."
Resim