Kendimi küçücük bir çöl gibi hissediyorum. Arada fakir bir kafilenin üşene üşene geçip gittiği ve arkasında esneyen develerin rehavet basan yavaş adımları. Susuzluk bile yavan. Öyle bir şiddetli bir susuzluk olsa su aramak için canını dişine takmış tutkulu bir susuzluk hissederim ama öyle değil. Birkaç damla su var ve onunla da idare edebiliyorum gayet rahat. Beni rahatsız eden de bu zaten.