Günü geldiğinde bilmediği bir adam, bilmediği dilde bir haberi verdi ona. Bütün bu bilinmezliklerden çıkarılan açık bir anlam vardı, anlamıştı. Çimenlerde gezinmekten inciniyordu. Yalnızlıktan kahroluyordu. Kelimeler. Verilmiş sözler. Hepsi gerçekliğini yitirmişti. Bunlar sanki hayatında hiç olmamıştı. Bir tek şey kalmıştı geriye: acı.