Son yüzyılın hem en mağruru hem en mağdur'u olan kadın'ı anlatan hikayeler...
Bir varlık aynı anda nasıl uç olabiliyor. Şöyle efendim:
En mağruru oluyor. Çünkü; adına dernekler kuruluyor, adına evler kuruluyor, adına kanunlar çıkarılıyor, haklısın deniyor, güçlüsün deniyor, yaparsın deniyor, şakşaklanıyor ve tahrik ediliyor...
En mağduru oluyor. Çünlü; erkeğin kaba kuvveti altında eziliyor, dövülüyor, öldürülüyor...
Bu kadını bu hale getirenler kadını iki uçta görürken muhtemelen keyif cigaralarını tüttürüp, kadehlerinde viskilerini yudumluyorlardır bilmem kaç tane kadın hizmetçisinin olduğu malikanelerinde...
Oysa kadını olsun, erkek olsun şu üç günlük fâni de ancak ve ancak Allah ve Rasülüne tâbi olmakla mutlu olabilir. Yoksa hani kodaman, siyasetçi, şakşakçı bir insanın içine mutluluk verir de onun dünyası ve ahireti bayram olur...
Tekrar etmek gerekirse yüz yıl önce açlıktan kuru ekmek yiyen kadının huzurunu, dünyanın her lütfuna mazhar olmuş zamane kadını bulamıyor. Çünkü aranan mutluluk yanlış yerde ve yanlış aletlerle aranıyor.
Rabbim Rasim abiye de gani gani rahmet eylesin bu vesileyle, âmin.