Fransız inkılâbı "vatandaş", Masonluk "birader", Komünizma "yoldaş", külhanbeylik de "omuzdaş" tabirini getirdi. İslamlıkta topluluk unsurlarının ferd ifadesi kardeşliktir. Biz, onu şöyle ifadelendiriyoruz: Gönüldaş !
Eğer bu memlekette bir partiye ihtiyaç varsa, onu, ne iktisadi, ne içtimai, ne siyasi, ne idari planlardaki yeniliklerde aramak lazım.
Sadece şasını çift gördüğü eşyanın tek ve her şeyden önce göz tamamlığının şart olduğunu ispat edercesine, bütün bu çöküşe"dur!" demek gerekir. Onlarca sahtelikler bu "dur!" nidasının önünde patır patır dökülecek ve her iş planına ait bütün gerçekler aynı nidanın arkasında, muhteşem bir şehir panoraması gibi sıralanacaktır.
Kaç mevsim bekleyim daha kapında,
Ayağımda zincir, boynumda kement?
Beni de, piştiğin belâ kabında,
O kadar kaynat ki, buhara benzet!
Bekletme Yunus'um, bozuldu bağlar,
Düşüyor yapraklar, geçiyor çağlar;
Veriyor, ayrılık dolu semalar,
İçime bayıltan, acı bir lezzet.
Rüzgâra bir koku ver ki, hırkandan;
Geleyim, izine doğru arkandan;
Bırakmam, tutmuşum artık yakandan,
Medet ey dervişim, Yunus'um medet!
Mehmetçiğin şahsında bütün Anadolu'yu kuşatan problem, evvela tam bir bilgisizlik ve anlayışsızlıktan doğuyor. Başta Mehmetçikteki ruhun düşmanları, kimse onu tanımiyor ve ne tarafa itilirse oraya giden ahmak bir âlet farz ediyor. Herşeyden evvel Anadolu ve Mehmetçik ruhunun, bir gergef gibi nakış nakış meydana çıkarılması...
Partilerden hiç birinin, hiç bir fikir, iman ve ideolojya kıymet ve asliyeti belirtmediğini ve asla belirtmeyeceğini anlamak; bu aşağılık demagocya ezbercilerinin karşısına, dünya çapında, gerçek ve şahsiyetli bir dünya görüşü hamlesiyle çıkmak davası...Dava budur!
Yol, Allah ve Resulünün yoludur ve ancak yolu bilenlerin, ona lâyık irfan ve hamle ruhuna mâlik bulunanların rehberliğine açıktır.
Mantar tabancası efeliğine ve boyacı küpü devşirmelik esnaflığı tekerlemelerine kapalı...