Saatli bomba gibi duran kurgusu ve dönemin atmosferine olan büyük hâkimiyetiyle "Hitler’in Barışı" tarihi gerilim kavramını yeni boyutlara taşıyor.
"Berlin Noir" üçlemesindeki zengin tarih bilgisinden yararlanan Philip Kerr, bugüne kadarki en tutkulu romanını kurguladı.
İkinci Dünya Savaşı’nın heyecanını ve gerilimini taşıyan "Hitler’in Barışı", kurgusuyla kitabı bitirdikten sonra bile okuyucunun başını döndürmeye devam edecek bir casusluk hikâyesi.
1943’te Roosevelt, Churchill ve Stalin, Tahran’da savaşın sonlandırılması için oynanacak oyunları ve Hitler’in teslimiyetinin koşullarını tartışmak üzere bir araya gelirler.
Eğer Hitler, savaşı kazanamayacağının farkına varacak kadar akıllı olsaydı ve barış için nabız yoklamaya başlasaydı ne olurdu?
Ve ona karşı birleşen Müttefiklerin arasını açacak bir tehdit oluştursaydı?
Kurgudaki ani hareketlilikler ve insanı hayrete düşüren bazı dönüşler, Kerr’in inandırıcı detaylarla ve ilgi çekici gerçek olaylarla süslediği rahat anlatımı, kitabı tarih meraklılarına da hitap eden muhteşem bir gerilime dönüştürüyor.
