Yine de ama yine de
her ne oluyorsa ân-be-ân
hepsi, ama hepsi ol-ân'dan sızıyor.
Bilinç olanı ancak "bilir"
ama ol-ân'dan sızanı
ancak sezip bilen, seze-bilen bile-bilir.
Seze-bilen,
olanın, olmuşun, olacağın bir anda
-KüN! dendiği ol-ân'da-
aslında çoktan ol-duğunu bilir.
Bilir, çünkü o seze-bilir.
Bunu bilen, seze-bilen
sızlan-mamayı
ve sabırsızlan-mamayı da bilir.
Peki ama bu ne'den sonra oluyor?
Cevap soruda saklı tam da:
Bu, N'den sonra oluyor!
كن! daki
ن' dan
ن' daki
N'den sonra
Olmuş, olan, olacak... her şey
sen ve ben dahil, her şey
yani varlığın karnında yatan her şey
N'den sonra oluyor.
Yoktan da, vardan da önce ne vardı?
Yoktan da, vardan da önce NE vardı!
O ki
Neden ve nasıl olduğunu
Ne-den ve ne-asıl olduğunu-
neden sonra
yani ancak
kendinden geçip
yine kendine
yeni kendine
geldikten sonra
öğrene -bilmiştir.