Klasik Eserler Doğu'nun Algılanmasını Nasıl Biçimlendirdi?

Homeros'un Türkleri

Jerry Toner

En Eski Homeros'un Türkleri Gönderileri

En Eski Homeros'un Türkleri kitaplarını, en eski Homeros'un Türkleri sözleri ve alıntılarını, en eski Homeros'un Türkleri yazarlarını, en eski Homeros'un Türkleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İngiliz Sömürgesi Nasıl Olunur?
1892 ile 1914 yılları arasında Hindistan devlet görevlilerinin yüzde 49'u Oxford'dan, yüzde 30'u da Cambridge'den mezundu. Cambridge'den mezun olanların çoğunluğu matematik, Oxford'dan mezun olanların çoğunluğu ise klasik eğitimi almıştı. Devlet görevlerine giriş sınavları kuramsal olarak Britanya İmparatorluğunda herkese açık olmasına rağmen genç yaşta Latince ve Yunanca bilgisine yapılan vurgu Hinlilerin başarılı olmasını engelliyordu. 1904-1913 yılları arasında 501 Avrupalıya karşın sadece 27 Hintli bu sınavı kazandı. Phiroz Vasunia'nın dediği gibi İngilizler imparatorluklarını "ırkçı bir uygarlık kavramıyla" yönetiyorlardı ve İngiliz devlet görevlileri Latince ve Yunanca bilen centilmenler olarak düşünülüyordu. Sömürge yöneticilerinin Yunanca şiir yazını gibi herkesçe bilinmeyen bir sanat kolunda son derece başarılı olmalarının istenmesi, İngilizlerin kendilerini klasik geleneklerin hem mirasçısı hem de onları aşanlar olarak gördükleri gerçeğini yansıtıyordu.
240 syf.
5/10 puan verdi
·
31 günde okudu
Homeros'un Türkleri
Kitabı alma amacımı karşılamadı açıkcası. Belli başlı yazarların eserlerini etkileme amaçlarına dayanmış konu hep. Ben ise Turvalılar 'ın Türk olmalarına ait açıklama, tarihi bilgiler ve efsanelerden bahsedeceğini sanarak almıştım. Hz. Muhammet ve ümmeti üzerine değişik ve ilk defa duyduğum anlatımlar mevcuttu.
Homeros'un Türkleri
Homeros'un TürkleriJerry Toner · Tarih ve Kuram Yayınları · 20159 okunma
Reklam
Ortaçağ sanatında köpek, çoğunlukla Yahudiler ile İsa gerçeğini bilerek reddeden sapkın Hristiyanları temsil ederdi,bu nedenle Müslümanları da bu grupla ilişkilendirmek doğal görünüyordu.
İnebahtı Savaşı'ndan sonra belirgin bir şekilde Hristiyan Avrupa'nın lehine dönmeye başladı Türkler o kadar zayıflamıştı ki imparatorluklarını yitirmeyi hak etmişlerdi. Çünkü artık klasik kalıntıları başka yere taşıyorlardı. Türkler taşları ve sütunları büyük Bassas' ın binalarını süslemek için Konstantinopolis'e taşıdıkları için ören yerleri yok oluyordu. Türkler doğaları gereği böyle büyük bir mirasa layık olmayan kişiler olarak gösteriliyordu. Türklerin klasik miraslarına özen göstermemesi onların uygar olmamasının bir göstergesiydi. Onların en güzel özel binaları bizim en rezil binalarımızdan bile kötüdür. Türkler evlerine hiç önem vermezler Çünkü mülk miras yoluyla geçmez. Konstantinopolis yangınlardan, depremlerden ve şehri feci şekilde saran vebadan zarar gören bir yer halini almıştır ve sorunlar Müslümanların boş inançları ve bir trianın asası tarafından artırılmaktadır. Sonra da şöyle sorar : Ah yeni Roma, senin kazanımlarının ve zevklerinin eşi benzeri yok! (George Sandys)
"İskender, Sezar ve Muhammed arasındaki fark aslında bir kuş tüyü ile kaz tüyü arasındaki fark kadardır "
Kadın bir gezgin olan Leydi Mary Wortley Montagu, Viyana'dan İstanbul'a çıktığı bir yolculuk için Papa Alexander 'a şunları yazmış ; "Size bu ülkedeki antikide kalıntılarından bahsetmemi beklerdiniz ama Eski Yunanlılar' dan geriye çok az şey kalmış. Herkesin Truva kapısı dediği bir kemer kalıntısının yanından geçtik ama bence bu bir zafer kemerinin kalıntısıydı (ama bir yazı göremedim) Truva 'ya yaptığı bir yolculukla kadim kalıntıların neden bu kadar kötü durumda olduğunu keşfetti. Burada iyi mermerden yapılmış çok sayıda mezar ve büyük granit parçaları var ama Türkler bunlardan topları için gülle yaptıklarından sayıları giderek azalıyor. " Osmanlı İmparatorluğu'nun bu güzel tarihi eserleri takdir edecek beğeniden yoksun olduğu hatta Yunanlılar 'ı da bozarak (kendilerine benzeterek) bu hale getirdiği belirtir.
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.