Oldest How It Works Türkiye - Sayı 34 Posts
You can find Oldest How It Works Türkiye - Sayı 34 books, oldest How It Works Türkiye - Sayı 34 quotes and quotes, oldest How It Works Türkiye - Sayı 34 authors, oldest How It Works Türkiye - Sayı 34 reviews and reviews on 1000Kitap.Bir yılanbalığı familyası olan mürenlerin
gizli bir ikinci çenesi var. Müren bu
fazladan çeneyi aniden ileri fırlatıp avını
kıstırarak boğazına doğru çekebiliyor. Sapan
gibi çalışan bu korkunç çene sayesinde bir
müren türü, çoğu balık için imkânsız olan bir
şeyi başarabiliyor: Avlarını karadayken yutuyor.
Müren ağzı açık beklerken avın boğazından
aşağı çekildiğini gösteren video görüntüleri
âdeta korku filmi gibi.
Normalde balıklar yiyecekleri ağızlarından
karınlarına taşımak için hareketli suya ihtiyaç
duyar. Ancak kar tanesi müreni (Echidna
nebulosa), gelgitler sırasında su çekildiğinde
avlarını yakalamak için denizden kıvrılarak
karadaki yengeçleri pusuya düşürebiliyor.
Ayrıca yakın zamanda yapılan bir keşfe göre
mürenlerin ikincil çenelerinin geri tepmesi o
kadar kuvvetli ki denize geri dönmeden
yemeklerini yutmalarını sağlıyor.
Dünya’nın merkezinde büyüyen bir
gizem var. Bilim insanları bunu
ancak gezegenin katı demir iç
çekirdeğinden geçen sismik dalgaları
(depremlerin ürettiği yeraltı titreşimleri)
inceleyerek görebiliyor. Bu dalgalar Kuzey
ve Güney Kutupları arasında yol alırken
ekvator boyunca yol aldıklarından çok
daha hızlı hareket ediyor.
Yüz milyonlarca ışık yılı
uzunluğundaki galaksi
filamentleri, evrendeki en büyük
dönen gökcisimleri olabilir. Gezegenler,
yıldızlar ve galaksiler gibi çoğu gökcismi
kendi etrafında döner. Ama dev galaksi
kümeleri kendi etraflarında dönüyorsa
bile genellikle çok yavaş döner.
Almanya’daki Potsdam Leibniz Astrofizik
Enstitüsü’nde görev yapan kozmolog
Noam Libeskind’e göre, çoğu araştırmacı
kendi etrafında dönmenin kozmik
ölçekteki son noktasının bu olduğunu
düşünüyor.
Önceki araştırmalara göre evren
yaklaşık 13,8 milyar yıl önce Büyük
Patlama’da doğduktan sonra, evrendeki
maddenin çoğunu oluşturan gazın büyük
kısmı çökerek devasa tabakalar oluşturdu.
Sonra bu tabakalar parçalanarak çok
geniş bir kozmik ağın filamentlerini
(galaksilerden oluşan devasa borular)
oluşturdu
Araştırmacılar, İngiltere’nin en
güçlü X ışını demetlerinden birini
kullanarak 46 insan
kromozomunun kütlesini ölçtü. Sonuçlar
şaşırtıcıydı: Her kromozom, içindeki
DNA’dan yaklaşık 20 kat daha ağırdı. Bu,
araştırmacıların beklediğinden çok daha
büyük bir kütleydi. University College
London’dan fizik profesörü Ian Robinson,
“Ölçümümüz her bir hücremizdeki 46
kromozomun 242 pikogram (bir gramın
trilyonda biri) ağırlığında olduğunu
gösteriyor.” diyor. “Bu, beklediğimizden
daha yüksek bir ağırlık. Ölçüm başka
deneylerle de doğrulanırsa
kromozomlarda açıklanamayan bir kütle
fazlalığı var demektir.”
Her insan hücresi normalde 23 çift
kromozom içeriyor. Her kromozomun
içinde bir DNA molekülü ve çok sayıda
protein bulunuyor. Bu proteinler, iki
metrelik DNA ipliklerinizi hücrelere
sığacak kadar sıkıştırmak gibi çeşitli
amaçlara hizmet ediyor.
Sayfa 16
DNA, doğanın en büyük icatlarından
birisi. Büyük miktarda veri
depolayabilen ve bu verileri
milyarlarca yıl saklayabilen bir kimya
kütüphanesi. Nesilden nesle aktarılan bu
mikroskobik yapı, evrimin temelini
oluşturuyor. Her canlı, DNA’yı “kullanım
kılavuzu” olarak kullanıyor. Bu
kılavuzun içindeki genler; hücrelere
hayatta kalmak, büyümek ve üremek için
ihtiyaç duydukları proteinleri yapmayı
anlatıyor.
Sayfa 21
İlk insan genomu haritasını
tamamlamak on yıldan fazla sürdü.
Sonuçlar şaşırtıcıydı. Bilim insanları bir
insan vücudunu inşa edip hayatta
tutmak için 100.000 kadar gen
gerekeceğini tahmin ediyordu ama İnsan
Genom Projesi, bu sayının dörtte
birinden daha az gene sahip olduğumuzu ortaya çıkardı. Pirinç bitkisinin bile
bizden daha çok geni var.
Sayfa 21