Haruki Murakami merak ettiğim ve okumayı çok istediğim bir yazardı. Sonunda fırsat bulup okuyabildim. Ne yazık ki hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Belki yazarın ilk kitabı olması belki de bana hitap etmemesi bu hayal kırıklığına neden olan. Şimdi biraz kitaptan bahsedeyim.
Kitap bir biyoloji öğrencisinin son derece sıradan hayatını konu alıyor. Gencimiz hayatın anlamını mı arıyor anlamsızlığını bilemedim. Belki de hiçbir şey aramıyor. Sanırım doğrusu bu. Böyle dediğime bakmayın öyle felsefi bir kitap değil. Karakterimiz yattığı kızlardan, arkadaşlarından, okuduğu kitaplardan bahsediyor. Belirli bir olay örgüsü bile yok. Kitap, yazmakla ilgili şeylerle başlıyor ve öyle bitiyor. Emin değilim ama yarı otobiyografik bir roman olabilir. Birinci kişili anlatımla yazılmış ve bu da okumayı kolaylaştırıyor hâliyle. Kitap hakkında söyleyebileceklerim çok sınırlı. Bunda kısa olmasının ve dümdüz bir kitap olmasının etkisi var. Kelimenin tam anlamıyla dümdüz ve bomboş bir kitaptı. Vakit kaybı diyebilirim. Okurken sıkılmazsınız ama bir şey katmasını veya bir anlam aramayı beklemeyin. Okumanızı önermem tabii size kalmış.
Dediğim gibi bu kadar merak ettiğim bir yazar beni hayal kırıklığına uğrattı ama bu, yazara başka kitaplarıyla devam etmeyeceğim anlamına gelmiyor. Bir şans daha vereceğim tabii. Kısa bir inceleme oldu ama bu kadarı bile kâfi bu kitap için. Umarım beğenirsiniz.