Hristiyanlığın Temelleri

John R. W. Stott

Quotes

See All
Bir bakışla, bir sözle öldürmek mümkün olsa, birçokları çoktan katil olurdu.
Sayfa 99
Yalnızca tek tek suçlarımızdan değil, her suçun kökünde yatan bencillik eğiliminden vazgeçmeliyiz.
Sayfa 160
Reklam
Sözde "Mesih/Yol gösterici" ama...
Kendi yurduna geldi ama kendi halkı O'nu kabul etmedi. Kendisini kabul edip adına iman edenlerin hepsine Tanrı'nın çocukları olmak hakkını verdi Onlar... Tanrı'dan doğdular." (Yuhanna 1: 11-13).
Sayfa 186 - İnkılap KitapeviKitabı okudu
''İyi şeyi bilip de yapmayan, günah işlemiş olur (Yakup 4:17).''
ON BUYRUK 7-Zina Etmeyeceksin
Bu buyruğun da sadece evlilikteki sadakatsizlikten çok daha geniş bir anlamı vardır. Evlilik kapsamının dışındaki bütün cinsel ilişkileri içine aldığı gibi, her türlü sapık ve taşkın cinsel uygulamayı da içerir. İnsanlar her ne kadar doğuştan bozuk eğilimlerden sorumlu değillerse de, bu kötü eğilimlere boyun eğip eğmemek kişinin sorumluluğudur. Yedinci buyruk evlilik içindeki bencil baskıları ve hep değilse de boşanmaların çoğunu kapsamaktadır. Açık saçık yayınlar okuyan, temiz olmayan düşünce ve arzulara yer veren kişi bu yasayı çiğnemiş olur. İsa'nın kendisi bu gerçeği en kesin şekilde belirtti; "Ama ben size diyorum ki, bir kadına şehvetle bakan her adam, yüreğinde o kadınla zina etmiş olur." (Matta 5:28) Yürekte öldürücü düşüncelere yer vermek ile fiilen öldürmenin eş anlamlı olması gibi, kirli düşünceler beslemekle bedende zina işlemek de aynı şeydir. Yedinci buyruk Tanrı'nın kutsal ve güzel bir armağanı olan cinselliğin kötüye kullanıldığı ve yozlaştırıldığı her durumu içerir.
Sayfa 102 - Haberci Basın YayınKitabı okudu
ON BUYRUK 9-Komşuna Karşı Yalan Yere Tanıklık Etmeyeceksin
On Buyruk'un son beşi gerçek sevgide var olması gereken "başkalarının haklarına saygı" ilkesini tanımlamaktadır. Bu buyruklara karşı gelen kişi, karşısındaki insanın en değerli zenginlik kaynaklarını soymuş, yaşamını (öldürmeyeceksin), aile mutluluğunu (zina etmeyeceksin), malını mülkünü (çalmayacaksın) ve şimdi de saygınlığını, onurunu (yalan yere tanıklık etmeyeceksin) çalmış oluyor. Dokuzuncu buyruk yalnızca mahkemede yapılan yeminli yalanı kapsamıyor. Her türlü iftirayı, yalanı, kasıtlı abartmayı, yıpratıcı dedikoduyu ve gerçeğin çarpıtılmasını içine alıyor. Kötüleyici söylentileri yaymakla olduğu kadar dinlemekle de yalan tanıklık yaparız. Başkasının zararına sert şakalar yapmakla, yanlış izlenimler yaratmakla, kasıtsız olsa bile yanlış haber düzenlemekle, sözlerimizle olduğu gibi sessizliğimizle de bu buyruğa karşı gelebiliriz.
Sayfa 103 - Haberci Basın YayınKitabı okudu
Reklam
ON BUYRUK 1-Benden Başka Tanrın Olmayacak
Tanrı yalnızca Kendisinin tapınılmaya layık olduğunu söylüyor. Bu yasayı çiğnemek için güneşe, aya, yıldızlara tapınmaya gerek yok. Düşüncelerimizde, duygularımızda, sevgilerimizde önceliği Tanrı'dan başka herhangi bir kişiye ya da bir şeye verdiğimiz an, bu yasaya karşı gelmiş oluruz. Bizim "tanrımız" bencil bir tutku, bir eğlence, bizi yağlayan bir alışkanlık ya da putlaştıracak derecede sevdiğimiz bir kişi olabilir. Bankada biriktirilen paralar, ya da evde sergilenen güzel eşyalar şeklinde, altından, gümüşten, tahtadan putlara tapınabiliriz. Bunlardan hiçbiri, kendi özünde günah olmayabilir. Ancak yaşamımızda, salt Tanrı'ya ait olan taht, yerini başka bir şeye veya bir kişiye verdiğimiz zaman o bize günah oluyor. Öz anlamıyla günah, "benliğin Tanrı'nın yerine yükseltilmesidir". On Buyruk'tan birincisini tutmak demek, İsa Mesih'in belirttiği gibi Rabbimiz olan Tanrı'yı bütün yüreğimizle, bütün canımızla, bütün aklımızla sevmek demektir. Yaşamımızı O'nun isteğine göre yönlendirmek, O'nu yüceliğini amaçlamak demektir. İşyerinde, evde, arkadaşlıklarda ve eğlencelerde, paramızın, vaktimizin, yeteneklerimizin kullanılmasında, her düşüncede ve her sözde, her davranışta Tanrı'yı birinci sıraya koymak demektir. Nasıralı İsa dışında hiçbir insan bu buyruğu tutamamıştır.
Sayfa 98 - Haberci Basın YayınKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.