Özellikle, uluslararası sermayenin ihtiyaç duyduğu sözleşmeler ve idari düzenlemeler alanında çalışan hukuk bürolarındaki avukatlar, önlerine konulan işle sınırlı olarak düşünen, kendilerine verilen işi yapıp parasını alan bir eleman haline gelerek, klasik avukatlığın "kamusal" niteliğinden, halkın ve kamunun sözcüleri olma özelliğinden ve adalet değerinden uzaklaşarak birer hukuk teknisyeni oldular.