Nizam ve İdare Ruhu

Hukuk Edebiyatı

Salih Mirzabeyoğlu
9.5/10
5 Kişi
22
Okunma
7
Beğeni
1.607
Görüntülenme
TAKDİM Din, edeb demektir... Edeb; hadlere riayet... Hadlere riayet; haya ve hicâb... Haya ve hicâb; örtü ve perde... Örtü ve perde; tecrit... Tecrit hakikatinde; nizâm... İslâm baştanbaşa nizâm demektir!.. Zamanüstü hakiakat buudunda yaşayandan, saf tefekkür ehline... Üniformalı ilim erbabından, sırmalı askere... Adalet kefesine bakandan, bakkal terazisinde para değeriyle malı denkleştirene kadar herkes... Evet herkes; en ulviden en alelâdeye kadar her işde ve her yerde, tâbi olurken, tefrik ve temyiz ederken, ölçüp biçerken, o işe mahsus nizâmın mihengi içindedir!.. “Hukuk nizamı” diye bir söz var ya, doğrudur; her iş ve her şey bir nizam vahdeti belirttiğine göre, kendini mevzu olarak diğer nizam mevzularından ayırıcı özellikleriyle, “hukuk nizamı”ndan bahsedilebilir... Bunun yanında, hukuk, nizâm demektir!.. Mücerret mânâsıyla “nizâm” mefhumu, hem “cem etme, toplama, birleştirme ve birleme”, hem de “tefrik etme, denkleştirme, ayırma ve ayırdetme” mânâlarını kapsar; birbirinin içinde görünen mânâlarıyla derinliğine ve genişliğine tecrit... Böylece, eserde konuşan “Hakîm” ile “Hâkim” isminin mânâlarını da fısıldamış oluyorum!.. Gelelim İbda fikriyatı içinde bu eserin yerine... Bir ayniyetin “muvazeneli-denk” iki kanadı hâlinde Büyük Doğu ve İbda: Fikrin “nasıl?” buudu üstüne düşen “niçin?” ışığı ile, seçmeci, değerlendirici, hüküm verici, denkleştirici ve nisbetlendirici “vicdan”ın ne demek olduğu misâllendirilmiş, tavır alıcı ve karar koyucu mevsime girişimizin önsözü tamamlanmış ve mühürlenmiştir... işte “Hukuk Edebiyatı”, bu umumî nizâm ve irfan dilinin, İbda diyalektiğini zenginleştirici yeni bir tezahürüdür!.. Eserin kendi iç nizamına gelince... Şu: “Saf fikrin hukuk mevzuuna yönelişi” ve “hukukun tefekkür buudu” arasında, fikir ve hukuk geleneğimizde mevcut olmayan bu iki kategorinin “orijinal sentez-büyük terkib” dinamiğinin gösterilişi, bunun tarz ve usulü, dünya görüşü ve mevzu dilinin misâllendirilişi... Bundan sonrası, her iki sahada boy göstereceklere kalmış bir iş!.. Büyük Doğu Mimarı’nın harikulâde misâliyle “irfan”ın tarifi: “İrfan, bilgi değil, “bilmeyi bilicilik” hassasıdır... Nasıl ki paraya malik olan, bir nevî satın almadığı şeylerin de sahibi sayılır!”... Ve İmam- Gazalî Hazretlerinin büyük ölçülendirmesi: “Fıkıh için ne kadar hadis bilmeli?”... “Bilmeyi bilecek kadar!”... Bunlar anlaşıldı ise, İslâm büyüklerinin işareti ışığında, şu muazzam hikmet de anlaşıldı ise, İslâm büyüklerinin işareti ışığında, şu muazzam hikmet de anlaşıldı demektir: -“Bir hadisi bilmiş olan, bütün hadisleri bilmiş gibidir!” Böylece, tecrit ve fikir buudunda ister “fıkıh” ve ister “hukuk” veya “fıkıh ile hukuk arasındaki ilgi” açısından olsun, bunlara yanaşırken herşeyden önce malik olunması gereken insan kumaşının ne olması gerektiğini de belirtmiş oluyorum!..
Yazar:
Salih Mirzabeyoğlu
Salih Mirzabeyoğlu
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 7 dk.Sayfa Sayısı: 216Basım Tarihi: Aralık 1989Yayınevi: İbda Yayınları
ISBN: YokÜlke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Hukuk Edebiyatı" (Nizam ve İdare Ruhu)
Hukuk Edebiyatı, Salih Mirzabeyoğlu’nun 1989 yılında yayınlanan eseri. Hukukun tefekküre mevzu edilişi olarak nitelenen bu eser, dünya görüşünün zaviyesinden hukuka ve hukukun meselelerine el atıyor. Bu eser de diyalog tarzında kaleme alınmış. “Hakîm” ve “Hâkim” arasında geçen diyaloglar, eserin muhtevası hakkında da fikir verecektir. “Hakîm: Hikmetle muttasıf olan ve varlığın hakikatine vakıf bulunan”, “Hâkim: Haklı ile haksızı ayırıp hak ve adalet üzere hükmeden”… Edebiyat da işte tam burada… – “Büyük Doğu Mimarı’nın harikulâde misâliyle “irfan”ın tarifi: “İrfan, bilgi değil, “bilmeyi bilicilik” hassasıdır… Nasıl ki paraya malik olan, bir nevi satın almadığı şeylerin de sahibi sayılır!”… Ve İmam-ı Gazalî Hazretlerinin büyük ölçülendirmesi: “Fıkıh için ne kadar hadîs bilmeli?”… “Bilmeyi bilecek kadar!”… Bunlar anlaşıldı ise, İslâm büyüklerinin işareti ışığında, şu muazzam hikmet de anlaşıldı demektir: – “Bir hadîsi bilmiş olan, bütün hadîsleri bilmiş gibidir!” Böylece tecrit ve fikir buudunda ister “fıkıh” ve ister “hukuk” veya “fıkıh ile hukuk arasındaki ilgi” açısından olsun, bunlara yanaşırken her şeyden önce malik olunması gereken insan kumaşının ne olması gerektiğini de belirtmiş oluyorum!..” Keyifli okumalar dileğiyle...
Hukuk Edebiyatı
Hukuk EdebiyatıSalih Mirzabeyoğlu · İbda Yayınları · 198922 okunma
Reklam
216 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Kitabın muhtevası...Yazarından anlaşılsın kıymeti ve değeri. Bu manada da "saf fikrin hukuk mevzuuna yönelişi"nin ele alınışının kıymeti. Hukuk Edebiyatı, İbda Külliyatının 25. sıralı kitabı. İsminden anlaşılacağı üzere Mütefekkir Mirzabeyoğlu Hukuk mevzuuna yönelmiş. Manalarına münhasır şekilde "Hâkim" ve "Hakîm" arasında geçen diyaloglardan teşekkül edilmiş harikulade bir eser. Adalet timsali Hz. Ömer Faruk radiyALLAHu anh ulvî şahsiyeti üzerinden Dünya görüşümüzce Adaletin mevzu edilişi...yine Hz. Ömer radiyALLAHu anha bitişik DİL mevzuuyla beraber mevzuu dilinin misallendirilişi... Eserler müellifinin bu eser için mevzulandırılışın nihayetinde dediği gibi: "Bu eser o!.." Kitabı dershaneden eve , evden dershaneye doğru giderken otobüste okuyarak bitirdim hemen hemen. Dün yine okur iken otobüste eve doğru geldiğim anda bir cümle oldu ki okudum, gözlerim müsade etseydi yüreğim ağlamak isteği içerisinde ağlayacaktı belki anlamış olmaklıktan sebeb. İçinde bulunduğum ruh halinin, ve bunca keşmekeşin zorluğu belli ki bunda etkili olmuş. İçimden geçtiği hâlde dudaklarıma ulaşamayan dua, ehliyeti kuşanmışlarca bir talep mevzuu ifade edince cümlede... Cümle... O gizli kalsın bende ve daimî duam olsun... ALLAH Kumandan Mirzabeyoğlu'nun duası ve ruhaniyetini üzerimizde daim etsin.
Hukuk Edebiyatı
Hukuk EdebiyatıSalih Mirzabeyoğlu · İbda Yayınları · 198922 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.