Hüküm

Gülümseyip yüzümü ellerinin arasına aldı. Bir an sonra dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı. Öpüşmemiz onun kontrolündeydi. Liam beni yalayıp yutarken dudaklarımız birbirinden hiç ayrılmıyordu. İradesine sanki pamuk ipliğiyle bağlıydı. Sanki her an onu yitirecek ve beni yok edecekti. Birbirimizin tadını çıkarırken dilimi diline değdiriyordum. Çok uzun zaman olmuştu. Bana son dokunmasının üzerinden çok zaman geçmişti. Onu kendime çektim. Birbirimize yapışmıştık. Vücudum onun için yanıyordu ve çok fazla ıslanmıştım.

Sayfa 284

Andrei

“Ağlam ak yok. Kendini bana zorla öptürteceksin.” Espri yapıp ortamı biraz yumuşatmaya çalışıyordum. Kısa bir gülüşten sonra başını aşağı eğdi. “O zaman belki de ağlamalıyım.”

Sayfa 154

Reklam

Andrei

“Ve geri döndüğümde eğer hâlâ beni istiyor olursan, o zaman benim olman için dünyadaki her şeyi yaparım.” Dudaklarımı yanaklarına bastırdım. “Bunu heyecanla bekliyor olacağım.” “Ben de.”

Sayfa 152

Senag

@Senagl·

6yıl

352 syf.

· Kitabı okudu

10/10 puan verdi

Beğendi

10 günde okudu

lk kitabını da çok beğenmiştim, devam kitabı olan bu kitabı da aynı şekilde beğendim. İlk kitap öyle bir yerde bitmişti ki şoke olmuştum ve devamını okumak için sabırsızlanmıştım. Bu serinin zor bir konusu olduğundan ve incelikle ifade edilmesi gerektiğinden bahsetmiştim. Yazarın, gayet iyi bir iş çıkardığından da... ama bu kitapta başka bir boyuta -mecazi- geçen olaylarla birlikte bunu daha bi' tasdiklemiş oldum. Yapılan hataların geri plana atılıp sadece kendini yaralayan kısımları ele almak kadar bencil bir düşünce yoktur. Bu kitapta bunu o kadar çok gördüm ki, sinir olmamak elde değildi. Natalie karakteri kendini, duygularını çok iyi ifade edebilen güçlü bir kadındı; bu sebeple aptalca durumlar yaşanmadı, neyseki. Bu kitap, ilk kitaba nazaran karakterler için daha zorluydu. Hiçbir insanın olmak istemeyeceği bir durumun içerisine giren karakterler, kendi içlerinde ayrı birbirlerine karşı ayrı bir mücadele haline bürünürler. Duygusal olarak fazlaca karmaşa yaşan her biri, gerçeklerle, yeni durumla ve hatalarıyla yüzleşmek durumunda kalır. Bu kitapta en muhteşem karakter Liam'dı bana göre. Bir insan hem karakter olarak hem de bir sevgili olarak nasıl bu kadar mükemmel olabilir?! Natalie'nin de güçlü olması ve istediği şeylerin peşinden gitmesi çok güzeldi. Bazı hatalar affedilse de geriye dönüş olmaz, sadece içdeki o yükü hafifletmeye yarar. Natalie hiç beklemediği bir durumla karşı karşıya kalır. Hayatını tam rayına oturtmuşken bu yeni durum tekrar sallantı ya yaratır. Liam'la ilişkileri direkt olarak bu karmaşadan nasibini alırken; ya daha güçlü bir bağ kuracaklardır ya da her şey tamamen tepetaklak olacaktır.

HükümCorinne Michaels · Kanes Yayınları · 201679 okunma

Andrei

Dilim diline değdiğinde birlikte boğulmakta oldu ğumuz bu andan kurtuldum. Kolları gevşemişti. Elini yavaşça boynuma götürdü, ardından başımı avucunun içine aldı. Ruh halimiz kedere doğru yelken açmıştı. Onu sıkıca tutmak isterken parmaklarım saçlarına karıştı. Ellerini sıktı ve bizi ayırdı. “Bir dakikaya ihtiyacım var. Seni seviyorum ama gitmem gerek.” Kalbim yeniden paramparça olmuştu. Onu kaybetmiştim. “Eğer beni terk edersen bir daha geri döneceğini dü şünmüyorum,” dedim, beni yalancı çıkaracağını ve bana çaresizce beklediğim huzuru vereceğini umarak.

Sayfa 13

Andrei

3ha

Dillerimiz buluşurken elleri giysimin altına girdi. Tek eliyle çamaşırımı çıkardı. Ellerim pantolonunun düğ mesine uzandı ve hızla birbirimizi soymaya başladık. Zarafet ya da incelik yoktu. Çamaşırını çıkarır çıkarmaz aletini elime aldım. Yavaş yavaş okşarken başı omzuma düştü. Onu omzundan ittim. Sırt üstü yatağa devrildi. Saç larım yüzümü perdeleyip niyetimi gizlerken gülümsüyordum. Dilimle tüm vücudunu geçerken kısık bir sesle inledi. Tek bir hareketle onu tamamen ağzıma aldım. Dudaklarım penisini sarıyordu ve dilimi üzerindeki şişkin damara sürtüp duruyordum. “Lanet olsun, Lee.” Sesinin o en sondaki çatallanışı onu, tıpkı bana defalarca yaptığı gibi, çıldırtma noktasına getirmek istememe neden oluyordu. İnip çıkmaya devam ediyor, dilimle aletinin başında daireler çiziyordum. “Natalie, yeter.” Sesi ısrarlıydı ama durmadan devam ediyordum. “Lee, çok fazla dayanamayacağım tatlım.” Son bir kez daha dibine kadar inip doğruldum. Saniyeler içerisinde beni sırt üstü yatırmış, üzerime çıkmıştı. “İşte ben buna düğün hediyesi derim.” O imza gülüşüyle sırıttı. Gülmeli miydim yoksa ona bir tokat mı atmalıydım bilmiyordum.

Sayfa 325