Hayatı boyunca laikliği batının sapkınlığı olarak suçlayan Humeyni, şimdi neredeyse dünya işlerini anlamanın şeriatı anlamaktan farklı olduğu anlayışına varıyordu. Bu değişim fundamentalist bir dindardan çok, pragmatist bir siyasetçinin zihin yapısını yansıtmaktadır.